بَاب
النُّهُوضِ
فِي
الْفَرْدِ
137-138. Birinci Ve
Üçüncü Rekatlardan Sonra Ayağa Nasıl Kalkılır?
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
إِسْمَعِيلُ
يَعْنِي
ابْنَ
إِبْرَاهِيمَ
عَنْ أَيُّوبَ
عَنْ أَبِي قِلَابَةَ
قَالَ
جَاءَنَا
أَبُو
سُلَيْمَانَ
مَالِكُ بْنُ
الْحُوَيْرِثِ
إِلَى مَسْجِدِنَا
فَقَالَ
وَاللَّهِ
إِنِّي
لَأُصَلِّي
بِكُمْ وَمَا
أُرِيدُ
الصَّلَاةَ
وَلَكِنِّي
أُرِيدُ أَنْ
أُرِيَكُمْ
كَيْفَ رَأَيْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ يُصَلِّي
قَالَ قُلْتُ
لِأَبِي
قِلَابَةَ كَيْفَ
صَلَّى قَالَ
مِثْلَ
صَلَاةِ
شَيْخِنَا
هَذَا
يَعْنِي
عَمْرَو بْنَ
سَلَمَةَ إِمَامَهُمْ
وَذَكَرَ
أَنَّهُ
كَانَ إِذَا رَفَعَ
رَأْسَهُ
مِنْ
السَّجْدَةِ
الْآخِرَةِ
فِي
الرَّكْعَةِ
الْأُولَى
قَعَدَ ثُمَّ
قَامَ
Ebu Kılabe'den; demiştir
ki: Ebu Süleyman Malik b. el-Huveyris mescidimize geldi de; "Vallahi ben
bir namaz kılacağım. Maksadım (sadece) namaz kılmak değil, (aynı zamanda) size
Resulullah namaz kılarken nasıl gördüğümü göstermektir" dedi.
(Bu hadisi Ebu Kılabe'den
nakleden Eyyub) dedi ki; "Ebu Kılabe'ye nasıl kıldı, diye sordum da
imamları Amr b. Selime'yi kastederek; "işte şu şeyhimiz gibi" dedi ve
(şunları) söyledi:
"(Malik b.
Huveyris) ilk rekat'ta başını son (yani ikinci) secdeden kaldırınca (birazcık)
oturdu, sonra kalktı."
Diğer tahric: Buharî,
ezan; Nesaî, tatbik
AÇIKLAMA:
Hadis-i şerifteki;
"Vallahi ben size namaz kıldaracağım" cümlesiyle onu takibeden
"maksadım namaz kılmak değil" cümlesi arasında görünüşte bir çelişki
varsa da aslında bu iki cümle arasında bir çelişki yoktur. Kısaca bu cümlelerin
manası; "Ben bir namaz kılacağım, fakat maksadım sadece namaz kılmak
değildir. Bu namazı kılmaktan maksadım aynı zamanda Resül-i Ekrem'in namazı
nasıl kıldığını size göstermektir" demektir.
Hadis-i şerifin
devamından anlaşılıyor ki, ravi Eyyub, Ebu Kilabe'ye; "Ebu Süleyman'ın Resul-i
Ekrem'in kıldığı namazı göstermek maksadıyla kıldığı namaz nasıldı?" diye
sorunca Ebu Kılabe kendilerine imamlık yapmakta olan Amr b. Selime'yi
göstererek; "îşte bizim şu imamızın kılışı gibi kıldı. Birinci rekatın
sonunda ikinci secdeyi yaptıktan sonra birden bire ayağa kalkmadı. Birazcık
oturduktan sonra ayağa kalktı" diye cevap vermiştir. Aynı zamanda
"maksadım namaz kılmak değil" cümlesi Ebu Süleyman (r.a.)'ın kıldığı
bu namazın, farz namaz vaktinin dışında kılındığı açıkça ifade edilmiştir. Bu
cümle bazı baskılarda, "size namaz kıldaracağım" şeklinde geçiyorsa
da, Buharî'nin, "bu namazın farz namaz olmadığını ifade eden
rivayeti"ni ve "maksadım namaz kılmak değil, sadece size Resulüllah'i
namaz kılarken nasıl gördüğümü göstermektir" sözünü göz önünde bulundurarak,
"namaz kılacağım" şeklindeki baskıyı tercih ettik.
Hadis-i şerifte geçen
"ilk rekatta başını son (yani ikinci) secdeden kaldırınca (birazcık)
oturdu" cümlesindeki oturuş ulema arasında "celsetu'l-istiraha
(dinlenme oturuşu)" diye bilinir. Birinci veya üçüncü rekatta ikinci
secdeden sonraki bu oturuş Şafiîlere göre müstehabdır. Malikî ve Hanefi ulemasına
göre namazda istirahat oturuşu diye bir oturuş yoktur. Resul-i Ekrem
(sallallahü aleyhi ve sellem)e isnad edilen böyle bir oturuş, bu oturuşun
sünnet olduğuna değil de, ancak vücudunda bulunan bir özürden dolayı böyle
hareket ettiğine delalet eder. Mugnî sahibi İbn Kudame'ye göre, bu mevzuda
Ahmed b. HanbeFden iki görüş nakledilmiştir: 844,numaralı hadis-i şerifin
izahında inşallah bu mevzuyu daha genişçe ele alacağız. Nitekim bu mevzu daha
evvel terceme ettiğimiz 733 numaralı hadisin "açıklama" kısmında da
geçmiştir.