DEVAM: 17. Mescidlerde
Kadınların Erkeklerden Ayrı Bulunmaları
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
قُدَامَةَ
بْنِ
أَعْيَنَ
حَدَّثَنَا
إِسْمَعِيلُ
عَنْ أَيُّوبَ
عَنْ نَافِعٍ
قَالَ قَالَ
عُمَرُ بْنُ
الْخَطَّابِ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهُ
بِمَعْنَاهُ
وَهُوَ
أَصَحُّ
Nafi'den, demiştir ki;
Ömer b. el-Hattab (r.a.) şöyle dedi: (Nafi burada önceki (462.) hadisin
manasını zikretti) ki doğrusu da budur.
AÇIKLAMA: Bu rivayetle önceki rivayet, mana yönünden
aynı olmakla beraber ravileri bir değildir. Bir de önceki hadisi Nafi, İbn Ömer
kanalıyla Hz. Nebie ref ettiği halde bu rivayette İbn Ömer'i anmamış; orada
Hz. Nebie isnad ettiği "Bu kapıyı kadınlara ayırsak" sözünü burada
Hz. Ömer'in söylediğini rivayet etmiştir.
Her
ne kadar rivayetler, merfu ve mevkuf olma yönünden farklı iseler de, mana
yönünden birdirler. Dolayısıyla rivayetler arasında bir ihtilaf yoktur. Aynı
sözü hem Hz. Nebi'in hem de Hz. Ömer'in söylemiş olmaları ihtimali olduğu
gibi, Resulullah (S.A.V.)'ın o kapının kadınlara bırakılmasını arzu ettiği
halde bunu açıkça belirtmemiş olması ve fakat Efendimizin arzusunu fark eden
Hz. Ömer'in bu sözü söylemiş olması da muhtemeldir.
Ancak
önceki rivayette ravi, sözü bizzat Resulullah'ın söylediğini rivayet ettiğine
göre Ebu Davud'un mevkuf veya munkatı olarak te'vili biraz zayıf görünmektedir.
Ahmed
b. Hanbel, bu hadisin de munkati olduğunu söyler. Zira, Nafi, direkt Hz.
Ömer'den değil, oğlu Abdullah vasıtasıyla nakletmiş fakat arada vasıta olan
Abdullah b. Ömer' zikretmemiştir.