بَاب
الصَّلَاةِ
عِنْدَ
الظُّلْمَةِ
وَنَحْوِهَا
10. Karanlık Ve
Benzeri Hallerde Namaz Kılmak
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَمْرِو
بْنِ جَبَلَةَ
بْنِ أَبِي
رَوَّادٍ
حَدَّثَنِي حَرَمِيُّ
بْنُ
عُمَارَةَ
عَنْ
عُبَيْدِ اللَّهِ
بْنِ
النَّضْرِ
حَدَّثَنِي
أَبِي قَالَ
كَانَتْ
ظُلْمَةٌ
عَلَى عَهْدِ
أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ
قَالَ
فَأَتَيْتُ
أَنَسًا
فَقُلْتُ يَا
أَبَا
حَمْزَةَ
هَلْ كَانَ
يُصِيبُكُمْ
مِثْلُ هَذَا
عَلَى عَهْدِ
رَسُولِ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ قَالَ
مَعَاذَ اللَّهِ
إِنْ كَانَتْ
الرِّيحُ
لَتَشْتَدُّ
فَنُبَادِرُ
الْمَسْجِدَ
مَخَافَةَ
الْقِيَامَةِ
Ubeydullah b. Nadr,
babası (Nadr)'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Enes b. Mâlik zamanında
(şiddetli) bir karanlık oldu. Bunun üzerine Enes'e gelip: Ya Ebâ Hamza [Ebu
Hamza Enes r.a.'tır] Resûlullah (S.A.V.) zamanında böyle birşey başınıza gelir
miydi?, dedim.
Allah korusun. (Bazan)
rüzgâr şiddetlenirdi de kıyametin (kopacağı) korkusuyla mescide koşardık,
karşılığını verdi.
İzah:
Hâkim, el-Müstedrek, I,
334; Beyhakî, es-Sünenu'l-kübrâ, III, 342.
Haber, Şiddetli fırtına
esnasında namaz kılmanın meşru olduğuna delildir. Zelzele, sel baskını,
şiddetli karanlık (vs.) gibi diğer korkutucu hâdiseler için de hüküm aynıdır.
Şafiî ve Hanefilerin bu
konudaki görüşleri bu haberin işaret ettiği istikâmettedir. Ancak bu namaz
küsûf namazının aksine münferiden kılınır, cemaat yapılmaz.
Hanbelîlere göre
sürekli zelzele dışındaki bir olaydan ötürü namaz kılınmaz. Zelzele ânında
kılınan namaz aynen küsûf namazı gibidir.
Mâlikîlerde ise, güneş
tutulması haricindeki bütün tabiî olaylardan dolayı namaz kılmak mekruhtur.
Yalnız bu mezhep âlimlerinden Eşheb ve Kadı Iyaz'dan namazın caiz olduğu
rivayet edilmiştir.