DEVAM: 14. Tesbîh
Namazı
حَدَّثَنَا
أَبُو
تَوْبَةَ
الرَّبِيعُ
بْنُ نَافِعٍ
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ مُهَاجِرٍ
عَنْ
عُرْوَةَ
بْنِ
رُوَيْمٍ
حَدَّثَنِي
الْأَنْصَارِيُّ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
قَالَ
لِجَعْفَرٍ
بِهَذَا الْحَدِيثِ
فَذَكَرَ
نَحْوَهُمْ
قَالَ فِي السَّجْدَةِ
الثَّانِيَةِ
مِنْ
الرَّكْعَةِ الْأُولَى
كَمَا قَالَ
فِي حَدِيثِ
مَهْدِيِّ
بْنِ
مَيْمُونٍ
el-Ensârî (r.a.); "Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem'in, şu (bir önceki 1298.) hadisi (ve içinde geçen
tesbih namazıyla ilgili sözleri) Cafer (b. Ebi Tâlib)'e de söyledi" dedi.
Ve (râvi Ebû Tevbe, bir Önceki hadisin senedinde bulunan) bu kimselerin
(sözlerinin) benzerini nakletti. (Ve Ensarî) birinci rekatın ikinci secdesi ile
ilgili olarak da (Abdullah b. Amr b. el-As'ın bir önceki) Mehdî b. Meymûn
hadisindeki sözlerinin benzerini nakl etti.
İzah:
Bu hadisle ilgili
açıklama1288-1289 numaralı hadislerin şerhinde geçmiştir. Ancak burada şunu
ilâve etmek isteriz ki, daha önce de ifâde ettiğimiz gibi müellif Ebû Davud'un
bu bâbda rivayet ettiği hadisten biraz farklı olarak, Tirmizî'nin de Abdullah
b. Mübârek'ten rivayet ettiği bir hadis daha vardır ki Hanefî ulemâsı bu hadisle
amel ederler. Sözü geçen hadis şu şekilde tercüme edilebilir: "Tekbir aldıktan
sonra "subhâneke'llâh'ümıne ve bihamdik ve tebârekesmük ve teflla ceddük
ve lâilâhe ğayruk" duasını okur, sonra onbeş kere "subhânellahi
velhamdülillâhi velâ ilahe illallahu vellahu ekber" der, sonre eûzu çeker
ve besmele, Fatiha ve bir sûre okur, sonra on kere "subhânellahi
velhamdülillâhi velâ ilahe illallahü vellahü ekber"der, sonra rukû'a gider
ve onu on kere rükû'da söyler, sonra on kere rükû'dan kalkınca, sonra on kere
de secdeye varınca, on kere secdeden kalkınca, on kere ikinci secdeye varınca
söyler ve bu şekilde dört (rekat) kılar, işte bu bir rekatta 75 teşbih eder.
Her rekata onbeş teşbih ile başlar, sonra (Fatiha ile bir sûre) okur,
(kıraatten) sonra da on teşbih getirir. bk. Tuhfelül-Ahvezî, II, 599.
Bu hadiste tarif edilen
teşbih namazında ikinci secdeden sonra teşbih için oturmak gerekmediğinden
Hanefî mezhebine daha uygundur. Çünkü Hanefî mezhebinde istirahat celsesi
mekruhtur.[İbn Âbidin, Reddu'l-Muhtar, I, 463.] Teşbih namazı da bir nafile
olduğuna göre, bunun da üçten fazla kişinin bir imama uyarak cemaatle kılması
mekruhtur. Üç kişi bir kişiye uymaları suretinde kılınacak teşbih namazında
imam geceleyin kılarken kıraati açıktan teşbihleri gizli okur. Zira namazdaki okunan
kıraat, teşbih, dua ve tehiyyâtlardan ancak kıraatin açıktan, diğer teşbih ve
duaların ise gizlice okunacağı genel kaide halindedir.