DEVAM: 18. Gece
(Namaza) Kalkmak
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
بَشَّارٍ
قَالَ
حَدَّثَنَا
أَبُو
دَاوُدَ
قَالَ
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
عَنْ يَزِيدَ
بْنِ
خُمَيْرٍ قَالَ
سَمِعْتُ
عَبْدَ
اللَّهِ بْنَ
أَبِي قَيْسٍ
يَقُولُ قَالَتْ
عَائِشَةُ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهَا لَا تَدَعْ
قِيَامَ
اللَّيْلِ
فَإِنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ لَا
يَدَعُهُ
وَكَانَ
إِذَا مَرِضَ
أَوْ كَسِلَ
صَلَّى
قَاعِدًا
Aişe (r.anha)’dan; buyurdu
ki: Gece namazını terk etme. Çünkü Resulullah (s.a.v.) onu terk etmezdi. Hasta
veya yorgun olduğu zaman oturarak kılardı.
İzah:
Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübrâ, III, 15.
Bu hadis-i şerif
Resul-i Ekrem (s.a.v.)’in yorgun ve rahatsız olduğu günlerde bile gece namazını
ter etmediği açıkça ifade edilmektedir.Her ne kadar oturarak kılınan nafile
namazın fazilet ve ecri, ayakta kılınan, nafile namazın fazilet ve ecrinin
yarısı kadar ise de namaz bölümünün 69.babında açıklandığı gibi, bir
rahatsızlıktan dolayı oturarak kılınan namazın ecri, ayakta kılınan namazın
ecrine denktir.Bununla beraber Resul-i
Ekrem (s.a.v.) için özürsüz bile olsa oturarak kıldığı nafile namazın sevabı
ayakta kılınan namazın sevabına eşittir.[bk. 950 numaralı hadis.] Bu durum onun
hasaisindendir.Nitekim bu konuda Nimet-i İslam’da şöyle denilmektedir:”Nafile
namazı kıyama güç yeter iken oturarak kılmak kerahetsiz olarak caizdir.Bu
nafile isterse müekked olan sünnet namazlardan olsun.Ne var ki özürsüz olarak
kılınana yarı ecir (sevap) vardır.Çünkü hadis-i şerifte şöyle
buyurulmuştur:”Kim namazı ayakta kılarsa bu efdaldir.kim de oturarak kılarsa
onun için de ayakta kılmanın yarı ecri
vardır.”
Bu hadisin hükmünden Efendimiz (s.a.v.)’in kendileri ve özründen dolayı oturarak
kılanlar müstesnadır.Ancak farz namazlarda ayakta durmak bir rükün olduğundan özürsüz olarak terki caiz olmadığı cihetle özürsüz olarak
ayağa kalkmadan kılınan farz namazların caiz olmadığında ittifak vardır.