NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْمِنْهَالِ
الضَّرِيرُ
أَخْبَرَنَا
يَزِيدُ بْنُ
زُرَيْعٍ
أَخْبَرَنَا
سَعِيدٌ عَنْ
قَتَادَةَ عَنْ
أَبِي
الْعَلَاءِ
يَزِيدَ بْنِ
عَبْدِ اللَّهِ
بْنِ
الشِّخِّيرِ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ
يَعْنِي
ابْنَ
عَمْرٍو
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
لَا يَفْقَهُ
مَنْ قَرَأَ
الْقُرْآنَ
فِي أَقَلَّ
مِنْ ثَلَاثٍ
Abdullah b. Amr (r.a.)'dan;
demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kur'an-i Kerimi,
üç günden daha az zamanda okuyan (hatmeden), manasını anlayamaz."
İzah:
Tirmizî, Kur'ân; İbn
Mâce, ikâme; Dârimî, salât
Tirmizî, bu hadisi çin
"hasen-sahihdir" der. Daha evvel geçen 1390 no'lu hadisin içerisinde
işaret edilen bir mânâ burada müstakil olarak tekrar edilmiştir. Mezkûr hadisin
izahında da işaret edildiği gibi, kısa zamanda Kur'ân-ı Kerim'i hatmetmek
mutlaka kıraatin adabında bazı şeyler feda etmeyi gerektirir. Hadis-i şerif üç
günden daha az olan süreyi sakıncalı "kısa süre" olarak
belirlemiştir. Kur'ân'ı üç günden kısa zamanda hatmetmenin men'edilmesine
sebeb, mânâsının anlaşılmaması endişesidir. Çünkü Kur'an-i Kerim kanlaşılması
ve tatbik edilmesi, fert ve cemiyet hayatına hâkim kılınması için
indirilmiştir. Akif merhumun ifadesiyle, mezarlıklarda okunmak ya da fal
bakmak için değil.
Bu hadis, Müslümanların
Kur'an dilini öğrenmelerinin lüzumuna da işaret etmektedir.
Hadis-i şerifin delâletinden,
Kur'an-i Kerim'i hatmetmenin asgari süresini rakamla değil, manayı anlayabilme
güç ve kabiliyeti ile sınırlamak gerektiği anlaşılmaktadır.