NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَمْرُو بْنُ
مَرْزُوقٍ
أَخْبَرَنَا
شُعْبَةُ
أَخْبَرَنَا
قَتَادَةُ
عَنْ
عَبَّاسٍ الْجُشَمِيِّ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
عَنْ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
سُورَةٌ مِنْ
الْقُرْآنِ
ثَلَاثُونَ
آيَةً
تَشْفَعُ
لِصَاحِبِهَا
حَتَّى
يُغْفَرَ
لَهُ
تَبَارَكَ
الَّذِي
بِيَدِهِ
الْمُلْكُ
Ebû Hureyre (r.a.)'ın
rivayet ettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Kur'an-ı Kerim'de
otuz âyetlik bir sûre vardır. Sahibine (onu ezberleyip okuyana) bağışlaıuncaya
kadar şefaat eder. O, -Tebareke'l-lezi bi yedihi'l-mülk...- (diye başlayan
sûre-i mülk) tür."
İzah:
Tirmizî,
sevabu'l-Kur'ân; İbn Mâce, edeb; Dârimî, fezâilu'l-Kur'ân; Hakim, el-Müstedrek,
I, 565.
Görüldüğü gibi hadiste
Mülk sûresinin onu okuyana şefaatçi olduğu ve bu şefaatin Cenab-ı Hakk'ın
bağışlamasına kadar devam edeceği bildirilmektedir. Şefaatin sûreye isnâd
edilmesi hakikattir.Yâni şefaat edecek olan, bizzat sûrenin kendisidir.
Muhammed b. Nasr'ın rivayet ettiği, "Kur'ân şefaatçidir ve şefaati
makbuldür" mealindeki hadis bu manayı te'yid etmektedir. Bu surenin okunmasının
okuyanın kurtuluşuna ve Resûlullah'm şefaatine sebeb olması da muhtemeldir.
Buna göre şefaatin sureye iaıiâd edilmesi mecazî olmuş olur.
Besmelenin sûrelere
dâhil olmadığını söyleyenlerin dayandığı hadislerden biri de budur. Çünkü bu
sûre besmele hâriç otuz âyettir. Şayet besmele sûreden sayılsaydı o zaman bu
sûrenin âyet sayısının otuz değil, otuz bir olması gerekirdi. Hanefî ve
Malikîler bu görüşe sahiptirler. Şâfiilerden bir rivayete göre besmele
müstakil Nr âyet değildir. İlk âyetin bir parçasıdır. Bu izaha göre âyet sayısı
yine otuz eder.
Hadis-i şerif Mülk
Sûresi'nin faziletine ve kadrinin yüceliğine delâlet ve okunmana teşvik
etmektedir. Bu konuda başka hadisler de vârid olmuştur, bunlardan bazıları:
"Kim bir gecede
Mülk suresini okursa sevabını çoğaltmış ve güzel bir iş yapmış
olur.”[el-Heysemî, Mecmeu'z-zevâid, VII, 127, 128.]
"İbn Abbâs bir
adama, ' - Sana sevineceğin bir hadis
hediye edeyim mi, diye sordu. O da,
Evet dedi. Bunun
üzerine İbn Abbâs adama;
Mülk sûresini oku,
ailene, bütün çocuklarına, evinin küçüklerine ve komşularına öğret. Çünkü o
kıyamet gününde Rabbi katında okuyucusu için kurtarıcı ve mücâdele edicidir,
dedi."[el-Menhel, VII, 19.]
Şu hadis de Mülk
Sûresinin kabir azabına mani olduğunu bildirmektedir: "Sahabilerden biri
bilmeden çadırını bir kabrin üzerine kurdu. Bir de ne görsün, bir adam Tebâreke
Sûresini (Mülk Sûresini) sonuna kadar okumuyor mu? Bunun üzerine hemen
ResûlrUah (s.a.v.)'a gelip:
Ya Resûlallah! Ben
oranın kabir olduğunu bilmeden çadırımı bir kabrin üzerine kurmuşum. Bir de
gördüm ki bir adam sonuna kadar Tebâreke (Mülk) Sûresini okuyor! dedi. Bunun
üzerine Hz, Nebi: "O sûre (azaba) mânidir, kurtarıcıdır. Kabir azabından
kurtarır" buyurdu."[Tirmizî, FedâiIü'I-Kur'ân]
Tebâreke (Mülk) Sûresi'nin
faziletini gösteren başka bir hadis de şu mânâdadır:
"Tebâreke sûresi
kabir azabına mânidir. Adam ölünce baş tarafına gelinir, başı:
Size buradan yol yok
çünkü o bende Mülk sûresini okurdu, der. Karnı tarafından gelinir;
Vol yok, o bana mülk
suresini koydu, der. Ayaklan tarafından gelirler ayakları:
Bu taraftan size yol
yok, çünkü o benim üzerimde Mülk sûresini okurdu der. O Mülk Süresidir,
Tevrat'ta vardır. Onu bir gece okuyan o gecedeki sevabını artırmış
olur."[El-Heysemi, mecmau’z-zevaid, VII, 128.]