NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
بْنُ سَعْدٍ
عَنْ مُعَاوِيَةَ
بْنِ صَالِحٍ
عَنْ عَبْدِ اللَّهِ
بْنِ أَبِي
قَيْسٍ قَالَ
سَأَلْتُ عَائِشَةَ
عَنْ وِتْرِ
رَسُولِ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَتْ رُبَّمَا
أَوْتَرَ
أَوَّلَ
اللَّيْلِ
وَرُبَّمَا
أَوْتَرَ
مِنْ آخِرِهِ
قُلْتُ كَيْفَ
كَانَتْ
قِرَاءَتُهُ
أَكَانَ
يُسِرُّ بِالْقِرَاءَةِ
أَمْ
يَجْهَرُ
قَالَتْ
كُلَّ ذَلِكَ
كَانَ يَفْعَلُ
رُبَّمَا
أَسَرَّ
وَرُبَّمَا
جَهَرَ
وَرُبَّمَا
اغْتَسَلَ
فَنَامَ
وَرُبَّمَا
تَوَضَّأَ
فَنَامَ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
و قَالَ
غَيْرُ
قُتَيْبَةَ
تَعْنِي فِي
الْجَنَابَةِ
Abdullah b. Ebî Kays'dan;
demiştir ki: Aişe (r.anha)'ye, Resulullah (s.a.v.)'in vitrini sordum:
Bazan gecenin başında,
bazan da sonunda kılardı, dedi.
Kıraati nasıldı? Gizli
mi, okurdu, yoksa açıktan mı? dedim.
Bunların hepsini
yapardı. Bazan gizli, bazan da açıktan okurdu. (Cünüb olunca) Bazan gusleder de
uyur, bazan da abdest alıp da uyurdu, cevabını verdi.
Müslim, hayz; Tirmızî,
sevabu'l-kur'an; Ahmed b. Hanbel, VI, 47, 138, 167; Ebû Dâvud, tahâre
Ebu Dâvud; "Aişe
(r.anha)'nın "bazan gusleder de uyur" sözüyle "cünüp
olunca" demek istediğini Kuteybe değil, bir başkası söyledi" dedi.
İzah:
Bu hadis-i şerîf Ebu
Dâvûd'da "cünüb guslü te'hir eder" başlığı altında daha uzun olarak
223 ve 224 numaralarda da geçmişti.
Hadis-i şerîf vitrin
gecenin başında da sonunda da kılınmasının cevazına işaretin yanında, gece
namazlarında kıraatin hem cehrî (açık), hem de gizli olmasının caiz olduğuna da
işaret etmektedir.
Aynı hadîs daha önce de
geçtiği için burada fazla tafsilata girmeğe ihtiyaç yoktur. Yalnız şu noktaya
işarette fayda-görmekteyiz:
Hz. Aişe, Resul-i
Ekrem'in cünüp olduğu zaman bazan guslederek bazan da gusletmeden sadece abdest
alarak yatıp bilâhere guslettiğini söylemiştir. Aslında bu sözde Abdullah b.
Ebi Kays'in bir sorusuna cevab olarak söylenmiştir. Burada zikredilmeyen
sorunun Müslim'in rivâyetindeki ifâdesi şöyledir:
"Cünübken ne
yapardı? Uyumadan önce yıkanır mıydı, yoksa yıkanmadan evvel mi uyurdu? diye
sordum. "Bunların hepsini yapardı. Bazan yıkanır, bazan abdest alıp da
uyurdu" diye cevab verdi. Ben de; "işte genişlik ferahlık veren
Allah'a hamd olsun" dedim."