NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
حَفْصُ بْنُ
عُمَرَ
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
عَنْ
مُعَاوِيَةَ
بْنِ قُرَّةَ عَنْ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
مُغَفَّلٍ
قَالَ رَأَيْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَوْمَ
فَتْحِ
مَكَّةَ
وَهُوَ عَلَى
نَاقَةٍ يَقْرَأُ
بِسُورَةِ
الْفَتْحِ
وَهُوَ يُرَجِّعُ
Abdullah b. Muğaffel (r.a.)'den;
demiştir ki:
Resulullah (s.a.v.)'i
Mekke'nin fethi günü devesinin üzerinde sesini dalgalandırarak Fetih Suresini
okurken gördüm.
İzah:
Buhari, megazî,, tefsir
sure; fezailu'l-Kur'an, tevhid; Müslim, müsâfırin; Ahmed b. Hanbel, V, 55, 56.
"Sesini
dalgalandırarak" diye terceme ettiğimiz kelimesinin kökü terci'dir.
Terci', boğazda sesi dalgalandırmak, sesi titretmek, nağme yapmak önce gizli,
sonra açıktan okumak, ezan okurken şehâdet kelimelerini tekrarlamak. Bir
musîbet esnasında demek gibi birçok manalara gelir. Aynı hadisin Buhâri'deki
bir rivayetinden "terci "in buradaki manasının, "sesi dalgalandırmak,
titretmek" olduğu anlaşılmaktadır. İbnu'1-Esir en-Nihaye'de, bu sesin Hz.
Peygamber'in bindiği devenin sallamasından dolayı meydana geldiğini söyler.
Buhâri'nin yukarıda
işaret edilen, Şu'be'nin Muaviye b. Kurra el-Muzenî'den, onun da Abdullah b.
Mugaffel'den yaptığı rivayet şöyledir: Abdullah der ki:
"Resulullah (s.a.v.)'i
Mekke'nin fethi günü devesinin üzerinde fetih suresini -veya fetih suresinden-
okurken gördüm. Onda sesini titretti." Şu'be:
Sonra Muaviye b. Kurra
İbn Mugaffel'in okuyuşunu tarif ederek okudu ve:
Eğer insanlar sizin
etrafınıza toplanmayacak olsalar, Muaviye'nin yaptığı gibi nağme yapardım dedi.
Muaviye'nin tercFi
nasıldı? dedim.
Meftuh hemze ve sakin
elifle üç defa dedi.
Fethü'l-Bâri'de
"Resulüllah'ın sesinde meydana gelen bu dalgalanmanın ya yukarıda
Nihâye'den nakledildiği gibi devenin salmasından, ya da Resulüllah'ın medleri
yerli yerince çekmesinden olduğu söylenmekte ve ikinci ihtimalin hadisin
akışına daha uygun olduğu belirtilmektedir. İbn Nasır'ın Hâni (r.anhadan)
rivayet ettiği, "Ben çardağımda uyurken Resulüllah'ın okuyuşunu işitirdim.
O, Kur'an'ı sesini dalgalandırarak okurdu" mealindeki hadis İbn Hacer'in
tercihine kuvvet katmaktadır.
Şeyh Muhammed b. Ebi
Cemre ise, terci'den maksadın nağme yapmak değil, güzel okumak olduğunu, çünkü
nağmenin Kur'an okumakta maksat olan, hudu ve huşu'a manî olduğunu söyler.
İbn Battâl'ın ifadesine
göre, bu hadisi şerif, Kur'an-ı Kerim'i nağme ile sesi titreterek kokumanın
caiz olduğunu göstermektedir. Buharî'nin rivayetinden naklettiğimiz hadiste
Muaviye'nin "eğer insanlar toplanmayacak olsaydı ben de terci
yapardım" demesi, sesi titreterek makam yaparak okumanın insanların
gönüllerine tesir edip onları dinlemeye sevk edeceğini Kur'an-ı Kerim'in
tesirinde kalmalarına sebeb olacağım gösterir. Ancak nağme yapacağım diye işi
çığırından çıkarmak Kur'an-ı Kerim'i hâşâ bir mûsiki havasına sokmak caiz
değildir. Çünkü bu dinleyenleri ses ve makamı takibe sevk ile. mânâ ve ruhtan
mahrum eder. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da en uygun tarz itidaldir.