NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ يَحْيَى
بْنِ فَارِسٍ
حَدَّثَنَا
سَعِيدُ بْنُ
سُلَيْمَانَ
حَدَّثَنَا
عَبَّادٌ
عَنْ
سُفْيَانَ
بْنِ
حُسَيْنٍ عَنْ
الزُّهْرِيِّ
عَنْ أَبِي
أُمَامَةَ بْنِ
سَهْلٍ عَنْ
أَبِيهِ
قَالَ نَهَى
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
عَنْ الْجُعْرُورِ
وَلَوْنِ
الْحُبَيْقِ
أَنْ يُؤْخَذَا
فِي
الصَّدَقَةِ
قَالَ
الزُّهْرِيُّ
لَوْنَيْنِ
مِنْ تَمْرِ
الْمَدِينَةِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَأَسْنَدَهُ
أَيْضًا أَبُو
الْوَلِيدِ
عَنْ
سُلَيْمَانَ
بْنِ كَثِيرٍ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ
Ebu Ümâme b. Sehl,
babasının şöyle dediğini haber vermiştir:
Resûlullah (s.a.v.)
zekâtta âdi ve ufak hurmaların alınmasını yasakladı.
Zührî dedi ki: Peygamber
(s.a.v.)'in yasakladığı bu hurmalar Medine hurmasının iki çeşididir.
Ebû Dâvûd dedi ki: Bu
hadisi Ebu'l-Velîd, Süleyman b. Kesir -Zuhri senediyle merfu' olarak rivayet
etmiştir.
İzah:
Darekutnî, es-Sunen,
II, 130; Hakim, el-Mustedrek, II, 284.
Cu'rûr, çok âdi bir
hurmanın adıdır. Levnu'l-Hubeyk ise, oldukça ufak âdi bir hurmadır.
Zûhrî'nin ifâdesinde bu
iki çeşit hurmanın Medine-i Münevvere hurmasından olduğu bildirilmektedir.
Levneyn kelimesinden iki çeşit kast edilmiş olup mahzuf bir fiilin mefûlu veya
"Cu'rûr ile levnu'l-hubeyk"ten bedeldir.
Peygamber (s.a.v.)'in
bu nehyinden mal sahibinin iyi hurmanın yerine âdisini vermesinin caiz olmadığı
anlaşılmaktadır. Bu durum zekâta tabi olan diğer mallarda da aynıdır.
Ebû Dâvûd bu hadisin
Ebu'l-Velîd tarafından rivayet edildiğini söylemekle onun muttasıl olarak
rivayet edildiğine işaret etmiş olmaktadır. Dârekutnî de onu muttasıl olarak
rivayet etmiştir.