NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ أَبِي
شُعَيْبٍ الْحَرَّانِيُّ
حَدَّثَنَا
عِيسَى بْنُ يُونُسَ
حَدَّثَنَا
هِشَامُ بْنُ
عُرْوَةَ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
أَسْمَاءَ
قَالَتْ
قَدِمَتْ
عَلَيَّ
أُمِّي
رَاغِبَةً
فِي عَهْدِ
قُرَيْشٍ
وَهِيَ
رَاغِمَةٌ
مُشْرِكَةٌ
فَقُلْتُ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ
إِنَّ أُمِّي
قَدِمَتْ
عَلَيَّ
وَهِيَ
رَاغِمَةٌ مُشْرِكَةٌ
أَفَأَصِلُهَا
قَالَ نَعَمْ
فَصِلِي
أُمَّكِ
Esma (r.a.)'dan;
demiştir ki:
Kureyş'in (Hudeybiye)
antlaşması zamanında annem, İslâm'dan yüz çeviren bir müşrik olduğu halde
(kendisine yardım etmemi) arzulayarak bana geldi de Resûlullah (s.a.v.)'e:
Ya Resûlellah! Annem
İslâm'dan yüz çeviren bir müşrik olduğu halde bana geldi. Ona yardımda
bulunayım mı?" dedim. O da:
"Evet, annene
yardımda bulun." buyurdu.
İzah:
Buharî, edeb; Müslim,
zekât
Esma, Hz. Ebu Bekr'in kızıdır. Ebû Dâvûd et-Tayâlisî
ile Hâkim'in Abdullah b. Zübeyr'den rivayet ettiklerine göre Esmâ'nın
annesinin adı, Kuteyle bint Abdiluzzâ'dır. Hz. Ebû Bekir onu Câhiliyye
devrinde boşamıştı. Cumhur da bu görüştedir. Hattâbî der ki:
"Peygamber
(s.a.v.)'in Esmâ'ya annesine yardımda bulunmasını emretmesi, aradaki akrabalıktan
dolayıdır. Değilse ona zekât vermesi, caiz değildir. Çünkü zekât, müslümamn
hakkıdır. Müslüman olmayana verilmez. Şayet annesi müslüman olsaydı bile yine
de zekât vermesi caiz olmazdı. Çünkü ona nafaka vermesi üzerine vâcibti. Ancak
borçlu olup, borçlular fonundan ona verilmesi müstesna."