NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
حَيْوَةُ
أَخْبَرَنِي
أَبُو عِيسَى
الْخُرَاسَانِيُّ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
الْقَاسِمِ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
الْمسَيِّبِ
أَنَّ رَجُلًا
مِنْ
أَصْحَابِ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَتَى عُمَرَ بْنَ
الْخَطَّابِ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهُ فَشَهِدَ
عِنْدَهُ
أَنَّهُ
سَمِعَ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي مَرَضِهِ الَّذِي
قُبِضَ فِيهِ
يَنْهَى عَنْ
الْعُمْرَةِ
قَبْلَ
الْحَجِّ
Sa'îd b. el-Müseyyeb'den
rivayet edildiğine göre,
Nebi (s.a.v.)'in
ashabından bir adam Ömer r.a.'e gelerek; Resûlullah (s.a.v.)'in,,(ruhunun)
kabzedildiği hastalığında hacdan önce umre yapmaktan nehyettiğini bildirdi.
İzah:
Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ,
V, 19-20.
Hattâbî'nin beyanına
göre, bu hadis-i şerifin senedi tenkid edilmiştir. Çünkü senedinde Ebû İsâ ile
Abdullah b. Kasım vardır. Bununla beraber hadisin sahih olduğu kabul edilecek
olursa, haccın umreden önce yapılması emrini istihbâbâ hamletmek gerekir. Çünkü
hac ibâdeti, umreye nisbetle daha önemli ve ecrî daha büyüktür. Ayrıca hac için
ayrılan zaman belli ve sınırlıdır. Bu bakımdan haccı biraz geciktirmekle hac
vaktinin geçmesi tehlikesi ortaya çıkar. Umre ise, böyle değildir. Çünkü onun için
belli bir mevsim yoktur. Her sene ve her mevsimde yapılabilir. Bu bakımdan
Resûl-i Ekrem, hacdan önce umre yapmayı yasaklamıştır. Allah Te'âlâ ve tekaddes
hazretleri de "Haccı ve umreyi Allak için tamamlayınız"[Bakara 196.]
mealindeki âyet-i kerimede de hac kelimesini umreden önce zikretmekle bu
inceliğe işaret buyurmuştur. Binâenaleyh bu yasağa uymamak tenzihen mekruhtur.
Haram olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü Hattâbî'nin de ifâde ettiği
gibi Resûl-i Ekrem Efendimizin hac mevsiminde haccını yapmadan önce iki defa
umre yaptığı sabittir. Sabit olduğu bilinen bir emir, konumuzu teşkil eden Ebû
Dâvûd hadisi gibi zayıf ve dolayısıyla zannî bir delille terk edilemez. Nitekim
hacdan önce umre yapmanın caiz olduğunda ulemâ da görüş birliğine varmıştır.