NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
هُشَيْمٌ
أَخْبَرَنَا
يَزِيدُ بْنُ أَبِي
زِيَادٍ عَنْ
مُجَاهِدٍ
عَنْ عَائِشَةَ
قَالَتْ
كَانَ
الرُّكْبَانُ
يَمُرُّونَ
بِنَا
وَنَحْنُ
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مُحْرِمَاتٌ
فَإِذَا
حَاذَوْا
بِنَا
سَدَلَتْ
إِحْدَانَا
جِلْبَابَهَا
مِنْ
رَأْسِهَا
عَلَى
وَجْهِهَا
فَإِذَا
جَاوَزُونَا
كَشَفْنَاهُ
Aişe (r.anhâ)'dan;
demiştir ki:
Biz Rasûlullah ile
birlikte ihramlı iken yanımıza süvariler gelirdi. Karşımıza geldikleri zaman
(her) birimiz çarşafını başından yüzüne sarkıtır (ve yüzünü örter)di. Bizden
uzaklaştıkları zaman da (yüzünü) açardı.
İzah:
İbn Mâce menâsik; Ahmed
b. Hanbel, VI, 30; Beyhaki; es-Sünenii'l-kübrâ, V, 48.
Bu hadis-i şerif, Veda
haccında bulunan kadınların yabancı erkeklerle karşılaştıkları zaman
çarşaflarını başlarından aşağıya doğru sarkıtarak yüzlerini onlardan
gizlediklerini ve onların bulunmadığı yerlerde yüzleri açık olarak gezdiklerim
ifâde etmektedir.