SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

MENASİK BAHSİ

<< 1896 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ أَصْحَابَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الَّذِينَ كَانُوا مَعَهُ لَمْ يَطُوفُوا حَتَّى رَمَوْا الْجَمْرَةَ

 

Âişe (r.anM)'dan rivayet olunduğuna göre,

 

Veda Haccında Resulullah (S.A.V.)'ın yanında bulunan ashabı, (Akabe'deki) cemreye (taş) atıncaya kadar (gerek hac gerekse umre için) tavaf etmezlerdi.    

 

 

İzah:

bk. Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, V, 106.

 

Bilindiği gibi Minâ'da birbirine birer ok atımı uzaklıkta  üç taş kümesi (Cemre) vardır. Bunlara:

 

a. Akabe Cemresi (Cemretu'l-Akabe),

 

b. Orta Cemre (el-Cemrtfu'l-vustâ),

 

c. Küçük Cemre (el-Cemretu'1-ulâ)

 

Metinde geçen "cemreye (taş) atıncaya kadar" sözüyle "Akabe cem­resine taş atıncaya kadar" denilmek istenmiştir.

 

Bu hadis-i şerifin zahirinden Veda Haccında Resûl-i Ekrem ile yanın­da bulunan ashabının birinci bayram günü Akabe cemresine taşları atınca­ya kadar ziyaret tavafını yapmadıkları ifâde ediliyor.

 

Bilindiği gibi yedi çeşit tavaf vardır:

 

a. Kudüm tavafı: Mekke'ye geliş tavafı demektir. İfrâd veya kıran haccı yapan afakîlerin ilk defa yapacakları tavaftır. Temettü' haccı yapa­cak olanlar ile mîkât sınırları içinde bulunanlar kudüm tavafı yapmazlar.

 

b. Ziyaret tavafı: Buna "İfâza" tavafı da denir. Hacda farz olan tavaf budur. Arafat vakfesinden sonra yapılır.

 

c. Veda tavafı: "Sader tavafı"da denilir. Mîkat sınırları dışından ge­len hacıların hacdan-sonra Mekke'den ayrılırken yaptıkları tavaftır.

 

d. Umre tavafı: Sadece umre yapmak üzere Mekke'ye gelenler ile te­mettü veya kıran haccı yapanların Mekke'ye geldiklerinde ilk yapacakları tavaftır. Bu tavaftan sonra umrenin sa'yi yapılacağından bu tavafta iztıbâ ve remel de yapılır.

 

e. Nezir tavafı: Her hangi bir sebeble tavaf etmeyi adayan kimsenin bu tavafı yapması vâcib olur.

 

f. Tehiyyetü'l-Mescid tavafı: Tahiyyetü'l-Mescid namazı yerine, Mescid-i Haram'a her namaza gidişinde hurmeten ve mescidi selâmlamak için yapı­lan nafile bir tavaftır.           

 

g. Nafile lavaf: Mekke'de bulunulan süre içerisinde hacla ilgili olarak yapılması gereken tavaflar dışında fırsat buldukça ve arzu ettikçe yapılan tavaflardır.

 

Metinde sözkonusu edilen tavaflardan maksadın hangi tavaf olduğu lemâ arasında ihtilaflıdır. Esasen bu hadis-i şerif Veda Haccında Resul-i Ekrem'in yanında bulunan J4z- Âişe ve diğer sahâbîlerin bu konudaki ri­vayetlerine aykırıdır. Çünkü sözü geçen rivayetlerde "Resul-i Ekrem (S.A.V.)'in Mekke'ye girer girmez Beyt'i tavaf edip Safa ile Merve arasında sa'y yap­tığı beraberinde bulunan ashabdan yanında kurbanlık bulunanların hem Beyt'i tavaf ettikleri, hem de Safa ile Merve arasında sa'y yaptıkları fakat ihramdan çıkmadıkları; yanında kurbanlık bulunmayanlarınsa, aynı şekil­de hem Beyt'i tavaf ettikleri hem de Safa ile Merve arasında koştukları ve ihramdan çıktıkları" ifâde ediliyor.[Bu rivayetler için bk. 1781, 1783, 1788, 1788, 1789, 1792 no'lu hadis-i şerifler.]

 

Öyleyse konumuzu teşkil eden bu hadisi te'vil etmek ve bu konudaki diğer rivayetlerle arasını uzlaştırmak gerekir. Bu te'vil şu şekillerde yapı­labilir.

 

a. Veda Haccında Resul-i Ekrem'in yanında bulunan ve yanlarında kurbanlık bulunmayan sahâbîler Akabe Cemresine taşlan atıncaya kadar ziyaret tavafını yapmadılar.

 

b. Veda tavafında Resul-i Ekrem'in yanında bulunan ve yanlarında kurbanlık bulunan ashab-ı kiram, Akabe Cemresine taşları atıncaya kadar ihramdan çıkmamak maksadıyla tavaf yapmadılar. Ancak Akabe Cemre­sini taşladıktan sonra ifaza (ziyaret) tavafını yapıp ihramdan çıktılar.

 

c. Veda tavafında Resûl-i Ekrem'in yanında blunan ashâb-ı kiramın hiçbirisinin yanında kurbanlık yoktu. Hacc-i kıran yaptılar ve ihramdan Akabe Cemresini taşjayıncaya kadar çıkmamak amacıyla herhangi bir ta­vaf yapmadılar veya Akabe Cemresini taşlaymcaya kadar ziyaret (ifaza) tavafım yapmadılar.

 

d. Buradaki tavafın "sa'y" anlamında kullanılmış olması da müm­kündür. Bu ihtimâl yanlarında kurbanlık bulunmayan sahâbîler için söz konusudur. Çünkü onların hacdan önceki yaptıkları sa'y umre sa'yidir. Hacla ilgili sa'ylerini ise, Akabe Cemresini taşladıktan sonra yapmışlardır. Dördüncü ihtimâle göre, sözü geçen uygulamada bulunanlar temettü haccı yapan ashâb-ı kirâmdır.