NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبَّاسُ
بْنُ عَبْدِ
الْعَظِيمِ
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ عُمَرَ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْمَجِيدِ
أَبُو
عَمْرٍو عَنْ
الْعَدَّاءِ
بْنِ خَالِدٍ
بِمَعْنَاهُ
Önceki (1917.) hadisin
manası el-Addâ b. Hâlid'den de rivayet olunmuştur.
İzah:
İmam Şâfî'ye göre hac
imamı, hac esnasında dört hutbe okur:
1. Zilhicce'nin yedinci
günü Mekke'de;
2. Arefe günü
Arafat'ta,
3. Bayramın birinci
günü Minâ'da,
4. Bayramın üçüncü
Zilhicce'nin 12. günü Minâ'da, çünkü Câbir b. Abdullah'dan rivayet edilen bir
hadis-i şerif şu anlamdadır: "Resülullah (S.A.V.) Ci'râne'den döndükten
sonra hac imamı olarak Hz. Ebû Bekr'i hacca gönderdi. Beraberce Mekke'ye
geldik, Terviye gününden bir gün önce (yani Zilhicce'nin 7. günü) Mekke'de bir
hutbe irad etti. Bu hutbesinde halka hac ibadetini (ve nasıl edâ edileceğini)
anlattı. Hutbe bittikten sonra Hz. Ali'de Berâe Sûresini okudu. Sonra beraberce
(Minâ'ya müteveccihen yola) çıktık. Arafe günü gelince Ebû Bekr (r.a.) kalktı,
halka hitaben bir konuşma yaparak onlara hac ibâdetini anlattı. Konuşma bitince
Hz. Ali halkın huzurunda Berâe Sûresini sonuna kadar okudu. Bayram günü Minâ'ya
akın ettik. Hz. Ebû Bekr, Minâ'ya gelince halka Minâ'ya gelmenin önemi, kurban
ve diğer hac menasikiyle ilgili bir hutbe irad etti. Hutbeden sonra Hz. Ali
kalktı ve Berâe Sûresini sonuna kadar okudu. Nefr günü (denilen Zilhiccem 12.
günü) gelince Ebû Bekr (r.a.) bir hutbe daha irad edip bu hutbesinde halka
Mekke'ye nasıl döneceklerini ve cemrelere nasıl taş atacaklarını ve diğer hac
menâsikini anlattı. Hutbe sona erince Hz. Ali de Berâe Sûresini
okudu."[Nesâî, menasik; Beyhaki, es-Sünenü'l-kübrâ, V, 111.] Ancak
Nesâî'nin rivayet ettiği bu hadisin senedinde Abdullah b. Osman b. Huseyn
vardır. Ali b. el-Medînî'ye göre bu zatın naklettiği hadisler makbul değildir.
Hanefî ulemâsıyla İmam
Mâlik'e göre hacda üç defa hutbe okunur:
1. Zilhiccenin yedinci
günü Mekke'de irad olunur ki, bu hutbede halka Minâ'ya gidişin âdab ve ahkâmı
anlatılır.
2. Arafe günü Arafat'ta
irad olunur ki, bunda da Müzdelife'de yapılacak vakfe'nin, cemreleri atmanın,
kurbanın ve tavafın hükümleri anlatılır.
3. Minâ'da Zilhicce'nin
onbirinci günü irad olunur. Bunda Allah'a hamd edilerek hac menâsikinin
faziletinden bahsedilip halk ibâdete teşvik edilir, günahlardan sakındırılır.
İmam Züfer'e göre bu
hutbeler terviye, arafe, bayram günlerinde iradedilmelidir.[Miras, Tecrid
Tercemesi, VI, 172.]
İmam Ahmed'e göre
birincisi arafe günü ikincisi bayramın birinci günü, üçüncüsü de Zilhicce'nin
onikinci günü olmak üzere üç hutbe irad edilir. Bütün bu açıklamalardan
anlaşılıyor ki Hanefî ulemâsı ile İmam Mâlik ve Şafiî'ye göre, imamın yahud
hac emirinin Zilhiccenin yedinci günü Mekke'de öğle namazından sonra bir hutbe
okuması ve bu hutbede hac menâsikinden Minâ'ya varıştan ve orada gecelemekten
ve Arafat'ta yapılacak görevlerden bahsetmesi sünnettir. Delilleri ise, İbn
Ömer'den rivayet olunan şu hadis-i şeriftir. "Nebi (S.A.V.) Terviye
gününden bir gün önce halka hitabederek onlara hac ibâdeti hakkında açıklama
yaptı."[Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ V,
111.]
Eğer bu hutbenin irâd edildiği
Zilhicce'nin 7. günü cuma gününe tesadüf edecek olursa söz konusu hutbe cuma
namazından sonra okunur. Cuma hutbesinin okunmuş olmasından dolayı tyu hutbe
terk edilmez. Çünkü bu hutbenin namazdan sonra okunması sünnettir. Cuma hutbesi
ise, namazdan önce okunur. İmam Ahmed ise bu hutbeden bahsetmiyor. Çünkü O'na
göre bu hutbeye mesned teşkil eden İbn Ömer hadisi sahih değilidr. Gerçekte
ise, sözü geçen hadis hasen bir senetle rivayet olmuştur. Bilindiği gibi
Resul-i Ekrem Efendimizin Arafe günü Arafat'ta irad ettiği hutbenin metni 1905 numaralı hadis-i şerifte geçmiştir.