NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ الرَّزَّاقِ
أَخْبَرَنَا
عُبَيْدُ
اللَّهِ عَنْ
نَافِعٍ عَنْ
ابْنِ عُمَرَ
أَنَّ النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ أَفَاضَ
يَوْمَ
النَّحْرِ
ثُمَّ صَلَّى
الظُّهْرَ
بِمِنًى
يَعْنِي
رَاجِعًا
İbn Ömer (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre,
Peygamber (sallallahu
aleyhi ve sellem Kurban (bayramının birinci) günü (Minâ'dan Mekke'ye) inmiş
sonra (Minâ'ya) dönerek öğleyi Minâ'da kılmıştır.
İzah:
Müslim, hac; Nesâî,
menâsik; îbn Mâce, menâsik; Ahmed b. Hanbel, I, 211; II, 34; V, 210; Beyhakî,
es-Sünenü'l-kübrâ, V, 144.
…… kelimesi aslında
yokuştan aşağı inmek, dökülmek, akmak
mânâlarına gelir. Halk
Kurban bayramının birinci günü
ihramdan çıktıktan sonra Minâ'dan Mekke'ye kalabalık kitleler hâlinde akın akın
indikleri için bu yolculuğa "ifâza : akın" ismi verilmiştir.
Hadis-i şerif Resûl-i
Ekrem'in Veda Haccında bayramın birinci günü Akabe Cemresine taşları attıktan
ve kurbanı kestikten sonra tıraş olup ihramdan çıkarak Mekke'ye indiği ve orada
ifaza tavafını yaptıktan sonra Minâ'ya dönüp öğle namazını Minâ'da kıldığını
ifâde etmektedir. Daha önce geçen 1905 numaralı hadisin ise, Resûl-i Ekrem'in
bayram günü Mekke'ye inince ifaza tavafını yaptıktan sonra öğle namazını
Mekke'de kıldığı ifâde edilmektedir. İmam Nevevî'ye göre Resûl-i Ekrem aslında
öğle namazını ilk vaktinde Mekke'de kılmıştır. Sonra Minâ'ya gelip ashabiyle
birlikte öğle vakti çıkmadan bir nafile namaz daha kılmıştır. İşte Ebû
Dâ-vûd'un bahsettiği Resûl-i Ekrem'in Minâ'daki öğle namazından maksat, bu
nafile namazdır.[Nevevî, Şebrü Müslim VIII, 193.] Esasen Hanefî ulemasından
Aliyyü'I-Kârî'nin dediği gibi Resül-i Ekrem'in o gün öğle namazının ilk
vaktinde Minâ'ya dönmesi mümkün değildir.[Aliyyu’l-Kârî, Mirkatü'l-mefâtîh,
III, 198.]