NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
وَهْبُ بْنُ
بَقِيَّةَ
عَنْ خَالِدٍ
عَنْ
أَفْلَحَ
عَنْ
الْقَاسِمِ
عَنْ عَائِشَةَ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهَا
قَالَتْ
أَحْرَمْتُ
مِنْ
التَّنْعِيمِ
بِعُمْرَةٍ
فَدَخَلْتُ
فَقَضَيْتُ
عُمْرَتِي
وَانْتَظَرَنِي
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِالْأَبْطَحِ
حَتَّى
فَرَغْتُ
وَأَمَرَ
النَّاسَ بِالرَّحِيلِ
قَالَتْ
وَأَتَى
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ الْبَيْتَ
فَطَافَ بِهِ
ثُمَّ خَرَجَ
Âişe (r.anha)'dan;
demiştir ki:
Umre için Ten'im'den
ihrama girdim ve Mekke'ye gelip umremi edâ ettim. Resûlullah (s.a.v.) de beni
el-Abtah (denilen yer)de beklemekte idi. Nihayet ben (umremi) bitirince yola
çıkmak için halka emir verdi ve gelip Beyt'i tavaf etti. Sonra (Mekke'den
Medine'ye doğru yola) çıktı.
İzah:
Buharı, hac; Müslim hac
Daha önce de ifade
ettiğimiz gibi aslında Hz. Âişe Veda
Haccı yılında Zulhuleyfe'de
umre için ihrama girmişti. Fakat Serîf denilen yere
vardıkları zaman hayızlandığı için Resûl-i Ekrem'in emriyle umresini feshederek
hac için ihrama girdi. Nihayet usulü dairesinde haccını edâ edince bir de umre
yapmak için Resûl-i Ekrem'den izin istedi. Resûl-i Ekrem de Hz. Âişe'nin umre
yapmasına izin verdi, Ten'im'e gidip oradan ihrama girmesini sağlamak ve Hz.
Âişe'nin yanında gitmek üzere de kardeşi Hz. Abdurrahman'ı görevlendirdi. İşte
hadiste geçen Hz. Âişe'nin umresinden maksat, bu umredir. Biz Hz. Âişe'nin bu
umresi ile ilgili görüşleri 1778 numaralı hadis-i şerifte açıklamış bulunmaktayız.