NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
جَرِيرٌ عَنْ
الشَّيْبَانِيِّ
عَنْ زِيَادِ
بْنِ
عِلَاقَةَ
عَنْ أُسَامَةَ
بْنِ شَرِيكٍ
قَالَ
خَرَجْتُ
مَعَ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
حَاجًّا
فَكَانَ
النَّاسُ
يَأْتُونَهُ فَمَنْ
قَالَ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ
سَعَيْتُ قَبْلَ
أَنْ أَطُوفَ
أَوْ
قَدَّمْتُ
شَيْئًا أَوْ
أَخَّرْتُ
شَيْئًا
فَكَانَ
يَقُولُ لَا
حَرَجَ لَا
حَرَجَ
إِلَّا عَلَى
رَجُلٍ اقْتَرَضَ
عِرْضَ
رَجُلٍ
مُسْلِمٍ
وَهُوَ ظَالِمٌ
فَذَلِكَ
الَّذِي
حَرِجَ
وَهَلَكَ
Usâme b.Şerik'den;
demiştir ki:
Hacca niyet ederek
Peygamber (s.a.v.)'le birlikte (yola) çıkmıştım. Halk, (Müşkillerini sormak
üzere) onun yanına geliyordu. Birisi:
Ya Resûlullah, sa'yi
(bayramın birinci günü ifaza) tavaf(ın)dan önce yapmışım, yahut da (hacla
ilgili falan) şeyi (sırasından) önce (falan) şeyi de (sırasından) sonra
yapmışım; dedi (Hz. Peygamber bunlara cevaben:)
"Zararı yok, zararı
yok, ancak bir müslümanın şerefine arkasından haksızca dil uzatan kimse
müstesna; (böylesi) günah işleyen ve helak olan bir kimsedir" diye cevap
verdi.
İzah:
Tahavî, Şerhu
me'âni'l-âsâr, I, 423; Beyhaki, es-Sünenü'l-kübrâ, V, 146.
Usâme b. Şerîk
es-Sa'lebî. Buhârî onun sahâbî olduğunu kaydeder. Rivayetleri vardır. Sünen
sahipleri, Ahmed b. Hanbel, îbn Huzeyme, İbn Hibban ve Hâkim hadislerim tahriç
etmişlerdir. Ziyad b. Alâka Usâme'den hadis rivayet etmekte teferrüd etmiştir.
(Tekmiletu'l-Menhel, II, 196.)
Metinde geçen
"sa'yı (ifaza) tavaf(ın)dan Önce yapmışım" cümlesi sadece burada
vardır. Bu cümle senedde bulunan Cerîr'in eş-Şeybânî'den naklettiği garib
birrivâyettir. Daha sağlam râvilerin rivayetlerinde Resûl-i Ekrem'e yöneltilen
sorular, buradaki gibi ifaza tavafından önce yapılan sa'yle ilgili olmayıp,
sıralan bozulan taş atma, kurban kesme ve tıraş olma fiilleriyle ilgilidir.
Nitekim bir önceki hadis-i şerifteki soru da kurban kesmeden önce tıraş
olmanın hükmüyle ilgilidir. Beyhakî'nin de dediği gibi şayet Ebû Davud'un bu
rivayetinin diğer rivayetlerden daha sahih olduğu kabul edilecek olursa, o
zaman bu sorunun kudüm tavafından sonra ve ifâza tavafından önce sa'y yapan bir
kimsenin durumu ile ilgili olması gerekir.
Hac fiillerinin
sırasına uymanın hükmünü 1981 numaralı hadis-i şerîfte açıklamış bulunmaktayız.