NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
جَرِيرٌ عَنْ
مَنْصُورٍ
عَنْ إِبْرَاهِيمَ
عَنْ
الْأَسْوَدِ
عَنْ عَائِشَةَ
قَالَتْ
خَرَجْنَا
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ وَلَا
نَرَى إِلَّا
أَنَّهُ
الْحَجُّ
فَلَمَّا
قَدِمْنَا
تَطَوَّفْنَا
بِالْبَيْتِ
فَأَمَرَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
مَنْ لَمْ
يَكُنْ سَاقَ
الْهَدْيَ أَنْ
يُحِلَّ
فَأَحَلَّ
مَنْ لَمْ
يَكُنْ سَاقَ
الْهَدْيَ
Âişe (r.anhâ.)'dan;
demiştir ki:
Resûlullah (s.a.v.) ile
birlikte (hac için yola) çıktık. Sadece hacca niyet edeceğimizi sanıyorduk.
(Mekke'ye) gelince Beyt-i tavaf ettik. Resûlullah (s.a.v.) (Beyt-i Şerife) hedy
kurbanı sevketmemiş olan kimselerin ihramdan çıkmalarını emretti. Bunun üzerine
hedy kurbanı sevketmemiş olanlar ihramdan çıktı(lar).
İzah:
Buhârî, hac; Müslim,
hac; Nesâî, menâsik
Veda Haccına kadar hac
mevsiminde umre yapıldığı görülmemişti. Bu mevsimde sadece hac yapılırdı. Bir
başka tabirle o tarihe kadar sadece ifrâd haccı bilinirdi. Kıran ve temettü'
hacları bilinmezdi. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) hac mevsiminde umrenin de yapılabileceğini
öğretmek maksadıyla Zulhuleyfe'de umre için ihrama girmiş olan ashabına daha
önce niyet etmiş oldukları haccı feshederek umreye niyet etmelerinde bir
sakınca olmadığını söylemiştir. Nitekim bu mesele 1779 no'lu hadis-i şerifte de
ifade edilmektedir. Ancak Hz. Âişe'nin ihramı konusuyla ilgili rivayetler
birbirinden oldukça farklıdır. 1778 numaralı hadis-i şerifte Hz. Âişe
(r.anhâ)'nın sadece umreye niyet ettiği ifade edilirken, 1782 numaralı hadiste
"sadece hacca niyet etti" deniliyor. Konumuzu teşkil eden hadiste de
"sadece hacca niyet edeceğimizi sanıyorduk" ifadesi vardır. Bunların
hepsi de sahihdir ve aralarını şu şekilde uzlaştırmak mümkündür. Hz. Âişe önce
hacca niyet etmişken, sonra Resûl-i Ekrem'in (s.a.v.) emriyle haccı bırakıp
umreye niyet etmiştir. Daha sonra hayızlanınca Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in emri
üzerine umreyi yahut umrenin fiillerini terkedip Jıac için ihrama girmiştir.
Nitekim 1779 numaralı hadisin şerhinde açıklamıştık. Hz. Âişe niyet ettiği
haccın tavafını yapmadığı halde, (Mekke'ye) "gelince Beyt'i tavaf
ettik" demesi mecaz ifade eder. Hz. Âişe tağlîb yoluyla onlar yerine
"biz" tabiri kullanmıştır. Gerçekte ise, Hz. Âişe Mekke'ye vardıkları
zaman tavaf yapmamıştır.