NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ سُهَيْلِ
بْنِ أَبِي
صَالِحٍ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ لِكُلِّ
ابْنِ آدَمَ
حَظُّهُ مِنْ
الزِّنَا
بِهَذِهِ
الْقِصَّةِ
قَالَ
وَالْيَدَانِ
تَزْنِيَانِ
فَزِنَاهُمَا
الْبَطْشُ
وَالرِّجْلَانِ
تَزْنِيَانِ
فَزِنَاهُمَا
الْمَشْيُ
وَالْفَمُ يَزْنِي
فَزِنَاهُ
الْقُبَلُ
Ebû Hureyre (r.a.)'den rivayet
olunduğuna göre, Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Ademoğlunun
herbirisi için zinadan bir pay vardır.” (Ebû Salih) şu (bir önceki (2152.)
hadisde geçen) meseleyi (naklettikten sonra şunları) rivayet etti:
"Eller de zina eder
onların zinası tutmaktır. Ayaklar da zina eder, onların zinası yürümektir. Ağız
da zina eder, onların zinası da öpmektir."
İzah:
Müslim, kader; Beyhakî,
es-Sünenü'l-kübrâ, VII, 89.
Zinadan payı olan her
inSamn işleyeceği zina daha dun-yaya gelmeden levh-i mahfuzda tesbit
edilmiştir. Mev-zûmuzu teşkil eden bu hadîs-i şerîf, Müslim'in Sahih'inde şu
manaya gelen lafızlarla rivayet edilmiştir: "Ademogluna zinadan nasibi
yazılmıştır.
Buna kesinlikle
erişecektir. Gözlerin zinası bakmak, kulakların zinası dinlemek, dilin zinası
konuşmak, elin zinası tutmak, ayağın zinası da yürümektir. Kalb ise heves
eder, diler; fere bunu ya tasdik eder ya tekzib."
Bir önceki hadisin
şerhinde yeteri kadar açıklama yapılmış olduğundan burada tekrara lüzum
görmüyoruz.