NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَمْرُو بْنُ
عَوْنٍ
أَخْبَرَنَا
أَبُو
عَوَانَةَ
عَنْ
قَتَادَةَ
وَعَبْدِ
الْعَزِيزِ
بْنِ
صُهَيْبٍ
عَنْ أَنَسِ بْنِ
مَالِكٍ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَعْتَقَ
صَفِيَّةَ
وَجَعَلَ
عِتْقَهَا
صَدَاقَهَا
Enes b. Mâlik'den rivayet
olunduğuna göre,
Resûlullah (s.a.v.)
Safiyye'yi hürriyetine kavuşturmuş (onunla evlenmiş ve) onu hürriyetine
kavuşturmayı da mehri (yerine) saymıştır.
İzah:
Buhari, nikâh; Müslim,
nikâh, Tirmizî, nikâh; Nesâî, nikâh
Safiyye bint Huyeyy
bint Ahtab, Hz. Peygamber'in zevcelerindendir. Eskiden Hayber kalesi
kumandanlarından Kinâne b. Ebî'l-Hukayk ile evliydi. Hayber'in müslümanlar
tarafından fethinde ashâbdan Dihye b. Halefin hissesine düşmüştü. Kavminin
eşrafından olduğu için Dihye onu Resûlullah'a hediyye etmiş ve Resûl-i Ekrem
de azat ederek nikâhı altına almıştır.
Safiyye (r.anhâ) daha
Önceleri rüyasında "kucağına bir ay düştüğünü" görmüş idi. Meğer
Resûlullah ile evleneceğine işaret imiş. Rüyasını etrafındakilere anlatınca
kocası Kinâne'den 'Sen arap kralına varmak istiyorsun" diye sert bir tokat
yemişti. Kendisinden 10 hadis rivayet edilmiştir.[M. Zihnî Meşâhirü'n-nisa, I,
419.]
Ümmü Sinan
el-Eslemî'ye'nin rivayetine göre Safiyye (r.anhâ) kadınların en güzeliydi ve o
sıralarda 17 yaşında bulunuyordu:
Rivayete göre bir gün
Resûlullah (s.a.) yanına vardığı zaman onu ağlar vaziyette buldu. Kendisine
bunun sebebini sorunca Hz. Âişe ile Hafsa'nın O'na dil uzattıklarını ve
kendilerinin ondan daha hayırlı olduklarını iddia ettiklerini ve "Biz Resûlullah'ın
amcası kızları ve zevceleriyiz" dediklerini öğrendi. Bunun üzerine O'na;
"Sen de; siz benden nasıl daha hayırlı olursunuz? Babam Harun, amcam Musa,
eşim Muhammed aleyhimü's-salâtü ve's-selâmdır; cevabım verseydin ya!"
buyurdu.
Safiyye (r.anhâ) çok
yumuşak tabiatlı, dirayetli ve faziletli bir hanım idi. Cariyesi bir gün Hz.
Ömer'e geldi ve Hz. Safiyye'nin Yahudi telakkilerine bağlı kalarak cumartesi
gününe saygı ve sevgi beslediğinden ve ya-hudileri sık sık ziyarette
bulunduğundan şikâyette bulunmuştu.
Hz. Ömer kendisine
bunun sebebini sorunca şu cevâbı aldı: "Cumartesi gününe (sevgi
beslediğime) gelince, Allah bana cumartesi gününün yerine cuma gününü verdiği
günden beri asla cumartesi gününe karşı özel bir sevgi beslemedim. Yahudileri
ziyaretime gelince, gerçekten onlar benim akrabalarımdır. Onları ziyaret etmek
İslam dininin bana yüklemiş olduğu bir görevdir." Sonra cariyesine,
"Bu iftirayı sana yaptıran nedir?" diye sordu. Câriye:
"Şeytandır" deyince; "Haydi git artık şu andan itibaren hürsün"
diyerek onu bağışladı ve doğru söylediğinden dolayı mükafatlandırdı. Hz.
Muaviye'nin hilâfeti döneminde hicretin 50. yılında vefat
etti.[Tekmiletu'l-menhel, III, 180.]