NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ زِيَادِ
بْنِ سَعْدٍ عَنْ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
الْفَضْلِ
بِإِسْنَادِهِ
وَمَعْنَاهُ
قَالَ
الثَّيِّبُ أَحَقُّ
بِنَفْسِهَا
مِنْ
وَلِيِّهَا
وَالْبِكْرُ
يَسْتَأْمِرُهَا
أَبُوهَا
قَالَ
أَبُو دَاوُد
أَبُوهَا
لَيْسَ بِمَحْفُوظٍ
Abdullah b. el-Fadl
(tarafın)dan aynı senedle (önceki 2098. hadisin) manası rivayet edilmiştir.
(Hadisi Ziyad b. Sa'd, Abdullah b. el-Fadl'dan şu sözlerle) nakletti:
"Dul kadın
kendisine velisinden daha fazla mâliktir. Bekar kızın iznini de babası
alır."
Müslim, nikâh; Nesaî,
nikâh; Ahmed b. Hanbel I, 219; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, VII, 115.
Ebû Dâvûd dedi ki:
(Hadiste geçen) babası kelimesinin rivayeti) mahfuz değildir.
İzah:
Bilindiği gibi
"iki sika (güvenilir) râvinin hadisleri birbirine aykırı
olursa, bunlardan tercih edilene mahfuz, diğerine de şâzz
denir."
Musannif Ebû Davud'un
ifadesine göre, hadiste geçen "Bekâr kızın iznini de babası alır'
'cümlesindeki "babası" kelimesi "şâz" olarak rivayet
edilmiştir. Çünkü bu mevzuda rivayet edilmiş olan hadislerin hiç birinde bekar
kızın izninin babası tarafından alınacağına dair bir kayıt yoktur.
Nitekim Sünen-i Ebû
Davud'un bazı nüshalarında hadiste bulunan "babası" kelimesinin
Süfyan b. Uyeyne tarafından ilave edildiği, yani hadisin aslında bu kelimenin
bulunmadığı ifade edildiği gibi İmam Şafiî de bu kelimenin Süfyan b. Uyeyne'ye
ait bir ilâve olduğunu söylüyor.[İbn Hacer, Fethü'l-Bâri, XI, 98;
Tekmiletu'l-Menhel, III, 269.]
Hadisle ilgili gerekli
açıklamalar bir önceki hadisin şerhinde geçmiştir.