SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TALAK BAHSİ

<< 2230 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ ابْنِ عُمَرَ قَالَ عِدَّةُ الْمُخْتَلِعَةِ حَيْضَةٌ

 

İbn Ömer (r.a.)'den; demiştir ki:

 

"Hulu yapılan bir kadın'ın iddeti bir hayız süresidir."

 

 

İzah:

Sadece Ebû Dâvud rivayet etmiştir.

 

Bir önceki hadisin şerhinde yaptığımız açıklamalar bu eser için de geçerlidir. Tekrara lüzum görmüyoruz. An­cak burada şu hususa temas etmekte fayda varır: Allâme el-,Bâcûrî "yapıl­ması zarurî olan bir fiili yapmamak üzere üç talak üzere yemin eden bir kimsenin bu yeminden kurtulması için karısına hulu' yapmasının caiz olduğunu" söylemişse de, bazı ulema bunun hiç bir delile dayanmayan bâtıl bir iddia olduğunu söylemişlerdir. Hanbefi ulemasından İbnu'l-Kayyim bu görüşü tenkid ederken şunları söylüyor: "Allah nikahı feshetme hakkı­nı insanların keyf ve arzusuna bırakmamıştır. Karı-koca bir arada yaşa­dıkları sürece, Allah'ın sınırlarını koruyamayacaklarından endişeye düş­tükleri zaman nikahı feshetme hakkı doğar. Yine bu gibi hallerde kişinin karısını bir bedel karşılığında boşaması meşru olur. Sünnet bunu emret­mektedir. Bunun aksine hareket ne Rasûl-i Ekrem zamanında ne de ashâb-ı kiram ve tabiîn zamanında caiz görülmüştür. Böyle bir uygulama dinen bâtıl sayılan bir hileden başka bir şey değildir.

 

Böyle bir hilenin meşruluğunu mezheb imamlarından hiçbirisi de sa­vunmamıştır. Muteahhirîn ulemasından bazılarının bu gibi hileler ihdas ettikleri ve hatta tamamen kendi eserleri olan bu gibi hileleri mezhep imam­larına isnad ettikleri görülmüşse de bu isnadların hiç birisinde doğruluk payı bulunmamaktadır.[İbnu'l-Kayyim,  İ'lâmü'l-muvakkiîn, III, 218-219.]