NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
يَعْنِي
ابْنَ
الْمُغِيرَةِ
عَنْ ثَابِتٍ
قَالَ قَالَ
أَنَسٌ مَا
كُنَّا
نَدَعُ
الْحِجَامَةَ
لِلصَّائِمِ
إِلَّا
كَرَاهِيَةَ
الْجَهْدِ
Enes (b. Mâlik r.a.)'
şöyle demiştir:
Biz (sahâbîler) oruçlu
iken kan aldırmayı, sadece meşakkate düşmemek için (meşakkatten korkarak)
terkederdik.
İzah:
Buhârî, savm
Bu eser, ashâb-ı kiramın
oruçlu iken kan aldırmaktan kaçınmalarının sebebinin, hacamatın yasak oluşu
değil, meşakkate düşmek korkusu olduğunu ifâde etmektedir. Buna göre zayıflaması,
halsizleşmesi söz konusu olan oruçlunun kan aldırması mekruh olmaktadır. Ama
böyle bir korkusu olmayan için kerahet söz konusu değildir. Bu, Hanefî
mezhebinin görüşüne uygun düşmektedir.
Hz. Enes'in bu sözüne
benzer eserler başka sahabîlerden de gelmiştir. Şu haberler bunlardan
bâzılarıdır:
Ebû Saîd el-Hudrî
(r.a.) şöyle der;
"Biz oruçlunun kan
aldırmasını ancak zaaf yüzünden men' ettik.[Beyhâkî, es-Sünenü'l-kübrâ, IV,
264.]
İbn Abbas (r.anhümâ):
"Ben, oruçlunun
kan aldırmasını sâdece zaafa düşmesi korkusuyla kerih görürüm."[Beyhâkî,
es-Sünenü'1-kübra, IV, 264.]
İmâm Mâlik de
Muvatta'da şöyle der:
"Oruçlu için kan
aldırmak ancak zayıflaması korkusuyla mekruh olur. Eğer bu korku olmasa mekruh
değildir. Bir kimse Ramazanda kan aldırır ve orucu bozmazsa, ona kan aldırdığı
günün orucunu kâza etmesini emretmeyiz. Çünkü, oruçlunun kan aldırmasının
mekruh oluşu orucun tehlikeye düşmesi dolayısıyladır."
Bu eserin Buhârî'deki
rivayeti şöyledir:
Sabit el-Bünânî şöyle
demiştir:
"Enes b. Mâlik
(r.a.)'e; Siz oruçlunun kan aldırmasını mekruh görür mü idiniz? diye soruldu.
"Zayıflaması korkusu olmazsa, hayır" dedi."