NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا حَمَّادٌ
عَنْ ثَابِتٍ
عَنْ
مُطَرِّفٍ
عَنْ
عِمْرَانَ
بْنِ
حُصَيْنٍ
وَسَعِيدٍ
الْجُرَيْرِيِّ
عَنْ أَبِي
الْعَلَاءِ
عَنْ مُطَرِّفٍ
عَنْ
عِمْرَانَ
بْنِ
حُصَيْنٍ أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
لِرَجُلٍ
هَلْ صُمْتَ
مِنْ شَهْرِ
شَعْبَانَ
شَيْئًا
قَالَ لَا
قَالَ
فَإِذَا أَفْطَرْتَ
فَصُمْ
يَوْمًا
وَقَالَ
أَحَدُهُمَا
يَوْمَيْنِ
İmrân b. Husayn (r.a.)'ın
rivayetine göre, Rasûlullah (s.a.v.) bir adama:
"Şa'ban ayının
sonunda (herhangi) bir (oruç) tuttun mu?" diye sordu. Adam;
Hayır, dedi. Efendimiz;
"Ramazan bitince
bir gün -Râvîlerden birisi "iki gün" dedi- oruç tut," buyurdu.
İzah:
Ebû Davud'a hadis İki
ayrı isnadla gelmiştir. Bunlar;
a. Musa b. İsmail,
Hammad, Sabit, Mutarnf, îmran b. Husayn isnadı.
b. Said el-Cerirî,
Ebu'l-Alâ, Mutarrıf, İmran b. Husayn isnadıdır.
Bu isnadlardan Said
el-Cerir kanalıyla gelen rivayete göre Hz. Peygamber adama "Ramazan
bitince bir gün oruç tut" buyurmuştur. Sâbit'ten gelen rivayete göre ise,
Rasûlullah'ın sözü "Ramazan bitince iki gün oruç tut" şeklindedir.
Bu hadis'i ayrıca
şunlarda rivayet etti: Buhârî, savm; Müslim, siyam; Ahmed b. Hanbel, IV, 428,
443, 444.
Hadis-i şeriften
anlaşıldığına göre Hz. Peygamber ashabtan birisine Şa'ban'ın sonunda oruç tutup
tutmadığını sormuş o zat da "hayır" cevabını vermiştir. Ebû Davud'un
rivayetinde soru sorulan şahsın ismi verilmemiştir. Müslim'in, Ebu'1-A'la
vasıtasıyla Mutarnf tan rivayeti de Ebü Dâvud'da olduğu gibidir. Fakat yine
Müslim'in, Sabit vasıtasıyla Mutarrıftan yaptığı rivayette "Imran'dan
rivayet edildiğine göre, "Rasülullah (s.a.v.) kendisine veya bir
başkasına" denilmektedir. Buhârînin, İmrân'dan rivayeti ise,
"Rasûlullah (s.a.v.) îmran'a sordu veya tmran işitirken bir adama ey
filanın babası? diye sordu" şeklindedir.
Bu rivayetlerden
anlaşıldığına göre Hz. Peygamber'in sorusunu yönelttiği şahıs, bizzat hadisin
sahabî râvisi İmran b. Huseyn mıdır, yoksa bir başkası mıdır? Kesin belli
değildir.
Buhârî'nin, Ebu Numan
Muhammed b. Fazl es-Südüsî'den yaptığı rivayette "bu ay..." sözünden
sonra râvi'nin, "zannediyorum Ramazanı kastediyor" açıklaması yer
almıştır.
Hattâbî,
"Buhâri'deki Ramazanın zikredilmesi bir vehmdir. Çünkü ramazanın tamamı
oruç için teayyün etmiştir" der. Zaten bundan dolayı Buhârî yukarıya
alınan rivayetten hemen sonra "Şabanın sonunda oruç tuttun mu?"
mânâsına gelen hadisi zikretmiştir.
Aynî, Buharî'nin bu
davranışının önceki rivayetteki, "bu ay"dan maksadın Şaban ayına
işaret etmek olduğunu söyler.
Bu hadis-i şerifin
zahiri önceki hadise muhalif görülmektedir. Çünkü önceki hadiste Hz. Peygamber
(s.a.v.) Ramazan'dan önce oruç tutmayı men'-ettiği halde, bu hadiste Şaban'ın
sonunda oruç tutmayan şahsa tutmadığı günü Ramazandan sonra kaza etmesini
emretmiştir. Bu da açıkça bir çelişki teşkil eder.
Hattabi görünüşteki bu
çelişkiyi giderme sadedinde şunları söyler:
"Bu iki hadis
görünüşte biribirihe muhaliftirler. İkisinin arasım bulmanın yolu şudur:
a. Rasûhıllah
(s.a.v.)'ın muhatabı olan şahıs, Şaban'ın sonunda oruç tutmayı adamış, fakat
önceki rivayetteki nehyi işitince oruç tutmamıştır. Hz. Peygamber de o orucu
ramazandan sonra kaza etmesini istemiştir.
b. Adamın her ayın
sonunda oruç tutmak âdeti idi. Hz. Peygamber'-in Ramazanı karşılamayı men'eden
hadisini duydu, fakat efendimizin belirli günlerde orucu- âdet edinenleri bu
nehyinden istisna ettiğinden haberi olmadı. Bu yüzden Rasülullah'ın nehyine
uyarak Şabanın sonundaki orucu terketti. Peygamberimiz de o sahâbî'nin âdeti
olan orucu kaza etmesini müstehap gördü."