NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَبُو
الْوَلِيدِ
الطَّيَالِسِيُّ
حَدَّثَنَا
عُمَرُ بْنُ
الْمُرَقَّعِ
بْنِ
صَيْفِيِّ
بْنِ رَبَاحٍ
قَالَ حَدَّثَنِي
أَبِي عَنْ
جَدِّهِ
رَبَاحِ بْنِ
رَبِيعٍ قَالَ
كُنَّا مَعَ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي غَزْوَةٍ فَرَأَى
النَّاسَ
مُجْتَمِعِينَ
عَلَى شَيْءٍ
فَبَعَثَ
رَجُلًا
فَقَالَ
انْظُرْ عَلَامَ
اجْتَمَعَ
هَؤُلَاءِ
فَجَاءَ
فَقَالَ
عَلَى امْرَأَةٍ
قَتِيلٍ
فَقَالَ مَا
كَانَتْ
هَذِهِ لِتُقَاتِلَ
قَالَ
وَعَلَى
الْمُقَدِّمَةِ
خَالِدُ بْنُ
الْوَلِيدِ
فَبَعَثَ
رَجُلًا
فَقَالَ قُلْ
لِخَالِدٍ
لَا
يَقْتُلَنَّ امْرَأَةً
وَلَا
عَسِيفًا
Rebâh b.Rebî'den,
demiştir ki:
Biz Rasülullah (s.a.v.)
ile bir savaşta idik. Halkı bir şeyin etrafında toplanmış halde görünce;
"Bunlar neyin
etrafında toplanmışlar, bak gel." diyerek (oraya) bir adam gönderdi. (Bu
adam oraya bakıp) geldi ve;
Öldürülmüş bir kadın'ın
etrafında (toplanmışlar) dedi. Bunun üzerine (Hz. Peygamber);
"Bu (kadın)
öldürülmez " buyurdu. (Ravi devamla şöyle dedi) İleri birliğin başında da
Halid b. el-Velid vardı. (Hz.Peygamber oraya tekrar) bir adam gönderip;
"Halid'e söyle hiç
bir kadın'ı ve (savaşın dışında bir iş için) kiralanmış (ve emir altında) olan
bir kimseyi öldürmesin/' diye emir verdi.
İzah:
İbn Mâce, cihâd; Ahmed
b.Hanbel, III, 488; IV, 178.
Bu hadisenin Mekke'nin
fethi esnasında vuku bulmuş olması ihtimali kuvvetlidir.Nitekim Taberânî'ninlbn
Ömer'den rivayet ettiği bir hadiste Hz.Peygamberin Mekke'ye girişinde böyle bir
olayın meydana geldiğinden bahsedilmektedir.
Her ne kadar mevzûmuzu
teşkil eden bu hadis-i şerifte savaş esnasında hiç bir kadını öldürmenin caiz
olmadığı ifade ediliyorsa da, İbn Mâce'nin rivayetinde geçen; "... Bu
kadın savaşanlar içinde savaşmış değildi..." ifadesi, harpte öldürülmesi
yasaklanan kadınların, sadece savaşa katılmayan kadınlar olduğunu, bilfiil
harbe katılmış olan kadınları öldürmekte bir sakınca bulunmadığını ifade
etmektedir. Nitekim Musannif Ebû Dâvûd'un mürsellerinde, îkrime'den rivayet
ettiği şu hadis-i şerifte bu gerçeği te'yid etmektedir: "Peygamber (s.a)
Taif'te öldürülmüş bir kadın gördü. Bunun üzerine
"Ben sizi
kadınları öldürmekten menetmedim mi? Bunun sahibi kim? dedi. Müteakiben bir
adam:
Ya Rasûlallah, ben bu
kadını terkime aldım, o ise beni yere vurarak öldürmeye kalkıştı. Artık ben de
onu öldürdüm, dedi. Rasûlullah (s.a.v.) kadının gömülmesini emir buyurdu."
Rasûlullah (s.a.v.)'in
katile birşey demeyip onu takrir buyurması çarpışmaya iştirak eden bir kadının
öldürülebileceğine delâlet etmektedir.[bk.Davudoğlu A.Selâmet Yollan IV, 110.]
Hafız İbn Hacer
el-Askalâni'nin açıklamasına göre, İmam Malik ile İmam Evzâî; düşman,
müslümanlara karşı kalkan olarak kullansa bile yine de savaşta kadın ve
çocukların öldürülemeyeceği görüşündedirler.
İmam Şafiî ile Küfe
ulemasına göre ise, savaşta savaşan kadınlarla münafık çocukları öldürmek
caizdir.
Mevzûmuzu teşkil eden
Ebû Dâvûd hadisi İmâm-ı Şafiî ile Küfe ulemâsının delilini teşkil etmektedir.
Yine mevzûmuzu teşkil
eden bu hadisi şerifte savaşta harple ilgisi olmayıp ta, harple ilgisi olmayan işleri
görmek üzere kiralanan kimseleri öldürmenin de yasak olduğu ifâde edilmektedir.
Hanefî ulemâsından Aliy-yü'1-Kârî'nin açıklamasına göre bir kimsenin harple
ilgisi olmayan ücretli bir kimse olduğunun alâmeti silahsız
olmasıdır.[Aliyyü'l-Kâri, Mirkâtü'l-Mefâtih, IV, 237.]