NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
حَفْصُ بْنُ
عُمَرَ
وَمُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
قَالَا
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
عَنْ
مُحَارِبِ
بْنِ دِثَارٍ
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
قَالَ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَكْرَهُ
أَنْ يَأْتِيَ
الرَّجُلُ
أَهْلَهُ
طُرُوقًا
Cabir b. Abdillah'dan demiştir
ki:
"Rasûlullah
(S.A.V.) (yoldan gelen) bir kişinin ailesinin yanına (geceleyin) girmesini
çirkin görürdü."
İzah:
Buhârî, nikah; Müslim,
imare; Tirmizi, istizan; Ahmed b. Hanbel, III 299, 314, 355, 395, 399.
Turûk: Geceleyin gelmek
demektir. Bu hadis-i şerifte uzun bir yolculuğa çıktığı için, uzun zaman
ailesinden ayrı kalan bir kimsenin dönüşte ansızın evine gelmesi mekruhtur.
Çünkü böyle uzun zaman ailesinden uzakta kalan bir kimse ailesinin yanına
ansızın girecek olursa, onu çirkin bir kıyafetle, temizliğini ihmal etmiş ve
kocası için gerekli temizliği yapmamış bir halde bulması mümkündür. Böyle bir
hal ise o kimsenin karısından nefret etmesine yol açacaktır.
Nitekim ashabdan
Abdullah b. Revana geceleyin bir seferden dönüp ansızın evine girmek
isteyince, bir kadının karısının saçlarını taramakta olduğunu gördü, onu
öldürmek için kılıcına sarıldı'. Fakat gerçeği anlayınca bundan vazgeçti.
Durumu Hz. Peygambere anlatınca, Rasulü Ekrem, geceleyin seferden dönen bir
kimsenin ansızın karısının yanına girmesini yasakladı.
Durum böyle olunca,
geceleyin yoldan gelen bir kimsenin ansızın ailesinin yanına girmesi uygun
değildir.
Fakat yolcu yakın bir
yere gitmiş karısı gelmesini bekliyorsa, evine gece dönmesinde beis yoktur.
Keza askerde veya benzeri kalabalık bir cemaat içinde seferde bulunur da
dönmekte oldukları ve şimdi şehre girecekleri haber verilirse, istediği zaman
evine girmesinde beis yoktur.[Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi IX, 147.]