SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

FERAİZ BAHSİ

<< 2911 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ حَبِيبٍ الْمُعَلِّمِ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْروٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَا يَتَوَارَثُ أَهْلُ مِلَّتَيْنِ شَتَّى

 

Abdullah b. Amr'dan demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v.)

 

"İki (ayrı) dinin mensupları birbirlerine mirasçı olamazlar. buyurdu.

 

 

İzah:

Tirmizî, feraiz; İbn Mâce, feraiz; Darimî, feraiz; Ahmed b. Hanbel 11-195.

 

Hadis-i şerifin genel ifadesinden anlaşılan mana hiçbir din sâlikinin diğer bir din salikine mirasçı olamayacağıdır. Nite­kim, ez-Zührî ile İbn Ebî Leyla ve Ahmed b. Hanbel bu hadise dayanarak bu hükme varmışlardır.

 

Ulemanın ekseriyeti; "İnkar edenler birbirlerinin velisidirler "[Enfâl 73] âyetini delil getirerek ehl-i küfrün tek bir millet olduğuna ve dolayısıyla kâfirle­rin birbirlerine varis olabileceğini söylemişlerdir.

 

Bu mevzuda Bezlü'l Mechud yazarı şöyle diyor: "Metinde geçen iki din anlamına gelen milleleyn kelimesinden maksat, İslamiyet ile küfürdür. İsla­miyet başlıbaşına bir din olduğu gibi Islamın dışında kalan dinlerin tümü de küfrü temsil eden tek bir dindir. Bir kâfir bir müslümana mirasçı olama­dığı gibi, bir müslüman da bir kâfire mirasçı olamaz. Fakat İslamın dışında­ki insanların tümü birbirlerine mirasçı olabilirler.

 

Hanefi ulemasıyla İmam Şafiî'nin görüşü budur. İmam Ahmed'le İmam Malik'e göre müslümanların dışındaki insanlar da birbirlerine varis olamaz­lar. En sağlam rivayete göre, İmam Malik'in görüşü şudur: "Ehl-i kitabın hepsinin dini başlıbaşına müstakil bir din olduğu gibi, bunların dışında kalan müşrik ve putperestlerin tümü de bindinden sayılırlar. Bu bakımdan bir yahudi bir hrıstiyana yahut ta bir hrıstiyan bir yahudiye varis olamaz. An­cak bir hrıstiyan yine bir hrıstiyana bir yahudi de yine bir yahudiye varis ola­bilir. Fakat ehl-i kitabın dışındaki müşriklerin hepsi de birbirlerine varis ola­bilirler. el-Düsûkî isimli eserde anlatılan budur."

 

Hanbelilere göre; her inanç sistemi başlı başına ayrı bir dindir. Bunla­rın mensupları ancak kendi aralarında birbirlerinin varisi olabilirler. Diğer­leri birbirinin varisi olamazlar.

 

Mürtedin mirasına gelince, Hanefi imamlarından trna$ ^nsufile İmam Muhammed'e göre, mürtedin hem irtidad etmeden önceki;kazandığı malı, hem de irtidad ettikten sonra kazanmış olduğu malı, müslütnan olan yakın­larına kalır. İmam Ebû Haıiife'ye göre onun irtidad etmeden (Islamiyetten dönmeden) önce kazanmış olduğu malı müslümanlara kalırsa da irtidad et­tikten sonra kazanmış olduğu malı da savaşmadan müslümanların eline ge­çen ganimet (fey) hükmündedir. İmam Malik'le tmam Ahmed ve tmam Şa­fiî'ye göre mürtedin malı bir ganimet olarak hazineye kalır.