NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ كَثِيرٍ
قَالَ سُئِلَ
سُفْيَانُ
عَنْ
تَفْسِيرِ
هَذَا فَقَالَ
إِذَا
أَسْلَمَ
فَلَا
جِزْيَةَ
عَلَيْهِ
Muhammed b. Kesir dedi
ki: Süfyan'a şu (bir önceki 3053. ) hadis'in tefsîri soruldu da (bir zımmî)
"müslüman olunca o'na cizye (vermesi) gerekmez" cevabını verdi.
İzah:
Metinde geçen müslümana
cizye yoktur sözü iki şekilde te'vıl edilmiştir.
1. Eğer bir yahudi
müslüman olur ve elinde de bir haraç arazisi bulunursa, kendisinden cizye
vergisi arazisinden de haraç vergisi düşer Süfyân-ı Sevri ile İmam Safi (r.a)
bu görüştedirler.
Hz. Sûfyan-ı Sevri'ye
göre, eğer bu arazi savaş yoluyla alınmış ise, müslüman olduğu için sahibinden
cizye vergisi kalkarsa da bu topraktan haraç vergisi kalmaz.
2. Bir zımmî sene
ortasında müslümanlığı kabul edecek olursa, henüz sene tamamlanmadığı için
kendisinden o senenin vergisi istenemez. Nitekim üzerinden bir yıl geçmeden
fakir duruma düşen bir müslümandan elinden çıkan malların zekatı da istenemez.
Çünkü bu mallara zekat düşmesi için üzerlerinden tam bir sene geçmesi gerekir.
Halbuki burada bu mallar sene ortasında sahibinin elinden çıkmışlardır.
Üzerinden tam bir sene geçtikten
sonra müslüman olan bir zımmînin cizye ödeyip ödemeyeceği konusu ise
ihtilaflıdır. Ebû Ubeyd el Emval isimli eserinde bu durumda olan bir zımmînin
geçen senenin cizye vergisini ödemekle mükellef olmadığını söylemekte ve bu
hususta Hz. Ömer'in bir uygulamasını delil getirmektedir.
İmam Ebû Hanife (r.a)e
göre sene sonunda cizye vergisini henüz ödemeden ölen bir zımmînin kalan
malından bu vergi alınamadığı gibi onun varisleri de bunu ödemekle mükellef
tutulamazlar. Çünkü bu cizye vergisi bir borç niteliğinde değildir.
Eğer bu zımmî sene
sonunda müslümanlığı kabul edecek olursa cizye vergisi de kendisinden düşmüş
olur.
İmam Şafiî (r.a)e göre,
bu vergi bir borç niteliği taşıdığından geçen senenin cizye vergisi diğer
borçlular gibi sahibinden istenir.[Hattâbî, Mealimü's-Sünen III 438.]