NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ كَثِيرٍ
أَخْبَرَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ
مُطَرِّفٍ
عَنْ عَامِرٍ
الشَّعْبِيِّ
قَالَ كَانَ
لِلنَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
سَهْمٌ
يُدْعَى
الصَّفِيَّ
إِنْ شَاءَ
عَبْدًا
وَإِنْ شَاءَ
أَمَةً وَإِنْ
شَاءَ
فَرَسًا
يَخْتَارُهُ
قَبْلَ الْخُمُسِ
Amir eş-Şa'bi'den
demiştir ki:
Nebi (s.a.v.)'in
(ganimetlerde) sayfiyye denilen bir hakkı vardı. (Bu hakka dayanarak) isterse
bir köleyi, isterse bir cariyeyi ya da bir atı (seçerek alabilirdi) bunu
(ganimetlerden) humus (ayrılmaz)dan önce seçip alırdı.
İzah:
Safiyye: Hz. Nebiin
ganimet malları dağıtılmadan önce, onlardan bir câriye, bir köle veya bir
kılıcı seçerek alma hakkı vardı ki, seçerek aldığı bu mâllara
"Safiyy" ismi verilirdi.
Bu hak, sadece Nebi
Efendimize mahsus olduğu için vefatıyla düşmüştür. Kimseye intikal
etmemiştir.[Davudoğlu A. İbn Abidin terceme ve şerhi VIII-415.]
İbn Rüşd şöyle diyor:
"Kimisi safîyy isminde bir alacağı daha vardı. Peygamber (s.a.y)
Efendimiz ganimet daha taksim edilmemişken ortadan kendine bir at, bir câriye
veya köle gibi bir şeyi seçerdi ve anamız Safiye 'nin bu safiye 'den olduğu
rivayet olunmaktadır”[bkz. 2994. nolu hadis.] demiştir. Ulema, bunun Peygamber
(s.a.v.) Efendimize mahsus bir hüküm olup ondan sonra bu yetkinin kimseye
verilmediği hususunda müttefiktirler. Yalnız Ebû Sevr: "Safı de Peygamber
(s.a.v.) Efendimizin sehmi (payı) hükmündedir" demiştir.[Meylani Ahmed,
Bidayel-ül Müctehid ve Nihayet-ül Müktesid, 1-588.]
Hatırlanacağı üzere
"Safiyy" mevzuu bu bölümün ondokuzuncu babında da geçmişti. Ancak
"Safiyy" kelimesiyle at ya da deve koşturmadan kâfirlerden ele
geçirilen ve zahmetsiz ele geçtiği için Hz. Nebiin hakkı alan "Fey"
dediğimiz ganimet çeşidi kasdedilmiştir. Buradaki "Safiyy" kelimesi
ise, gerçek manâsında kullanılmış ve onunla ganimet mallarından humus
ayrılmadan önce Hz. Nebiin onlardan seçerek alabileceği bir kılıç, bir köle,
câriye veya bir at kasdedilmiştir.
Bu mallar, sadece Hz.
Nebie ait olduğu ve Hz. Nebiin seçerek aldığı mallar olduğu için
"Safiyy" ismini almıştır. Bu hadis m ur seldir. Çünkü Şa'bî
Nebiimizden hadis dinlememiştir.