SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

HARAC – İMARA – FEY’ BAHSİ

<< 3009 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ ح و حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَزِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ أَنَّ إِسْمَعِيلَ بْنَ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَهُمْ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ صُهَيْبٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ غَزَا خَيْبَرَ فَأَصَبْنَاهَا عَنْوَةً فَجُمِعَ السَّبْيُ

 

Enes b. Mâlik'den demiştir ki:

 

Rasûlullah (s.a.v.) Hayber'e savaş açtı. Orayı savaş zoruyla ele geçirdik, (orada bir mikdar) esir ele geçirildi.

 

 

İzah:

Müslim, Cihâd

 

Hayber yahudice kale demektir. "Buraya ilk yerleşen Hay-ber isminde biridir. Sonraları bu isim oraya verilmiştir." di­yenler de vardır.

 

Hayber, Medine ile Şam arasında verimli ve hurmalık bir vaha olup, Medine'ye altı konak mesafededir.[Davudoğlu A, Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi V1II-624.]

 

Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifte, Hayber'in sulh yoluyla değil savaşla, kahren alındığı ifade edilmektedir. Mâzirî'nin dediği gibi "Bu sö­zün zahiri bütün Hayber'in kahren alınmış olmasını iktiza eder. Halbuki Ma-lik'in îbn Şihab'dan rivayetine göre, bir kısmı kahren bir kısmı da sulh yolu ile alınmıştır. Ebû Davud'un Süneninde rivayet ettiği "Rasûlullah (s.a.v.) Hayber'i ikiye taksim etti, yarısını da müslümanlara ayırdı."[3010 numaralı hadis.] Hadisi de müş­kül kalır. Bunun cevabı bazı ulemanın söylediği şu sözdür; Hayber'in etra­fında çiftlikler ve köyler vardı. Bunları sahipleri terk edip gitmişlerdi, işte bu yerler sırf Nebi (s.a.v.)'e mahsustu ve Hayber arazisinin yarısını teş­kil ediyordu. Geri kalan yerleri ise harple alınmıştı ki, bunlar da gazilere taksîm edildi.[Davudoğlu A, Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi VIII, 525-526.]”