NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ كَثِيرٍ
أَخْبَرَنَا
سُفْيَانُ
حَدَّثَنَا
حَبِيبُ بْنُ
أَبِي
ثَابِتٍ عَنْ
أَبِي
وَائِلٍ عَنْ
أَبِي
هَيَّاجٍ
الْأَسَدِيِّ
قَالَ
بَعَثَنِي
عَلِيٌّ
قَالَ لِي أَبْعَثُكَ
عَلَى مَا
بَعَثَنِي
عَلَيْهِ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
أَنْ لَا
أَدَعَ
قَبْرًا
مُشْرِفًا إِلَّا
سَوَّيْتُهُ
وَلَا
تِمْثَالًا
إِلَّا
طَمَسْتُهُ
Ebu Heyyac el-Esedi'den
demiştir ki: Ali (r.a) bana:
"Rasûlullah
(s.a.v.)'in beni (yer'den) yüksek hiçbir kabir bırakmayıp yer seviyesine indirmem
ve hiçbir heykel bırakmayıp kırıp dökmem için gönderdiği bir işe ben de seni
göndereyim mi?" dedi.
İzah:
Müslim, cenâiz;
Tirmizî, cenâiz; Nesaî, cenâiz; Ahmed b. Hanbel 1-87, 96, 129, 138, 145.
Hz. Nebi Ali (k.v)'yi,
haddinden fazla yükseltilmiş olan kabirleri yer seviyesine indirmekle
görevlendirmiş Hz. Ali de bu görevi yerine getirdiği gibi, Hz. Nebiin
vefatından sonra da bu görevi unutmamış ve devamlı olarak yerine getirilmesi
için gereken gayreti göstermiş, kendisi bizzat bu görevi yerine
getiremeyeceğini anladığı zaman başkalarını görevlendirerek bu mesuliyetten
kurtulmuştur.
İslâm âlimleri, Said b.
Mansur'un Sünen'i ile Beyhakî'nin Sünen-i Kübra'sındaki Ca'fer b. Muhammed'in
babasından rivayet ettiği Rasûlullah (s.a.v.)'in, oğlu İbrahim'in kabrinin
başına çakıl taşı koyduğuna ve kabrin seviyesini yer seviyesinden bir karış
yükselttiğine dair olan hadis-i şerife dayanarak, kabrin bilinmesi, kaybolup
gitmekten korunması ve ziyaretçiler tarafından sahibine rahmet okunmasına
vesile olması için yerden bir karış yükseltilmesinin müstehab olduğunda
ittifak etmişlerdir. Ancak küfür ülkesinde ölen kimselerin mezarları bu hükmün
dışındadır. Kâfirlerin taarruzundan korumak için onların kabirleri
tanınmalarına yarayacak her türlü alametlerden arındırılır ve yer seviyesiyle
bir edilerek kâfirlerin dikkatlerinden gizlenir.
Günümüzdeki
müslümanların bir kısmının kabirleri süslemekle ve büyük masraflar
karşılığında kubbeli ve görkemli kabirler inşa etmekle İslâmi ölçülerin dışına
çıktıklarında şüphe olmadığı gibi, sahiplerinin tanınması için kabirlerin
başına dikilen alametleri dahi sökme yoluna gidenlerin de İslâmi ölçüler içinde
hareket etmediklerinde şüphe yoktur.
Nitekim İmam Ahmed ile
İmam Şafiî'nin ashabından bir kısmı ve İmam Malik kabirleri müsaade edilen
miktardan daha fazla yükseltmenin haram olduğunu söylemişlerdir.
Hanefilere göre ise,
kabrin kendi toprağı yerden en fazla bir karış yüksekliğinde sırt halinde
yükseltilir, düz olarak yığılmaz. Bir karıştan daha fazla yükseltilmesi mekruhtur.
Çünkü bu yükseklik bina hükmündedir.[Bk. el-Lübab Ii'1-Meydanî bihamiş-il
cevhere e. I, 141; Davudoğlu A, İbn Abidin Tercüme ve Şerhi, III-489.]