SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CENAİZ BAHSİ

<< 3114 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي مَرْيَمَ أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ عَنْ ابْنِ الْهَادِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِي سَلَمَةَ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ أَنَّهُ لَمَّا حَضَرَهُ الْمَوْتُ دَعَا بِثِيَابٍ جُدُدٍ فَلَبِسَهَا ثُمَّ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ إِنَّ الْمَيِّتَ يُبْعَثُ فِي ثِيَابِهِ الَّتِي يَمُوتُ فِيهَا

 

Ebû Said el-Hudri'den (rivayet edildiğine göre

 

Kendisine ölüm yaklaşınca yeni elbiseler isteyip onları giymiş, sonra (şöyle) demiştir: 

 

"Ben Rasûlullah(s.a.v.)'i, (kişi) ölürken üzerinde bulunan elbiseler içerisinde diriltilir- derken işittim.”

 

 

İzah:

Hz. Ebû Said el-Hudri, bu hadis-i şerifin zahiriyle amel ederek ölümünden önce yeni elbiselerini giyinmiş ve yeni elbise­leri içerisinde hayata gözlerini kapamıştır. Çünkü hadis-i şerifin zahirinden anlaşılan, manâya göre, kişi ölürken üzerinde bulunan elbiseler içerisinde di­riltilerek kabrinden kalkacaktır.

 

Bu manâ "Ey insanlar, hiç şüphe yok ki siz Allah(m huzurund)a yalı­nayak, çıplak ve sünnetsiz olarak hasredileceksiniz.”[Buhârî, sûre; tefsir sûre; Müslim, cennet; Tirmizî, kıyame, tefsir sûre; Nesâî, cenaiz ; Ahmed b. Hanbel 1-223, 229, 235; III-495, Vl-53.] mealindeki hadis-i şe­rife aykırı değildir. Çünkü ba's (dirilip kabirden kalkma) ile haşr (arasat meydarımda toplanma) ayrı ayrı şeylerdir. Binaenaleyh, insanlar ölürken giyin­miş oldukları elbiseler içerisinde kabirlerinden kalkacaklar, fakat arasat mey­danında çıplak olarak toplanacaklardır. Muhakkik hadis âlimleri ise, mev­zu m uzu teşkil eden ve bu hadis-i şerifte geçen "siyab = elbiseler" kelimesi­ne amel manâsı vermişler ve "İnsan iyi veya kötü hangi ameli işleyerek ölür­se, mezarından kalkarken de o ameli işleyerek kalkar." demişlerdir. Ger­çekten de Araplar, bir kimsenin iyiliğini, temizliğini ve ayıplardan uzak ol­duğunu ifade etmek istedikleri zaman; "Falan kimse temiz elbiselidir" der­ler. Bir kimsenin kötülüğünü ifade edecekleri zaman da "Falan kimsenin el­biseleri kirlidir." tabirini kullanırlar. Nitekim Yüce Allah Kur'ân-ı Kerim'-inde "Elbiseni temizle"[Müddessir 4] buyruğuyla güzel ameller yapmayı emretmiştir. Her ne kadar bazıları sözkonusu siyab, kelimesine "kefen" manâsı vermişlerse de, bu manânın hiç bir dayanağı yoktur. Çünkü burada ölmeden önce giyilecek olan elbise söz konusudur, kefense Öldükten sonra giyilir. Bu bakımdan bu görüş Aynî ve Harevî gibi muhakkik âlimler tarafından redde­dilmiştir.