NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ كَثِيرٍ
أَخْبَرَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ عَاصِمِ
بْنِ
عُبَيْدِ
اللَّهِ عَنْ
الْقَاسِمِ عَنْ
عَائِشَةَ
قَالَتْ
رَأَيْتُ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يُقَبِّلُ
عُثْمَانَ
بْنَ
مَظْعُونٍ
وَهُوَ
مَيِّتٌ
حَتَّى
رَأَيْتُ
الدُّمُوعَ تَسِيلُ
Aişe (r.a) dan demiştir
ki:
Rasûlullah (s.a.v.)'i
ölmüş olan Osman b. Maz'un'u öperken gördüm. Hatta (gözlerinden) yaşlar
akıyordu.
İzah:
İbn Mace cenâiz;
Tirmizî, cenâiz
Bu hadıs-ı şerif, ölüyü
öpmenin caiz olduğuna ve ölüye sessizce ağlamanın meşru luguna delalet
etmektedir. Tirmizi bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir.
Metinde geçen:
"Hatta (gözlerinden) yaşlar akıyordu." sözü, Fahr-i Kâinat
Efendimizin Osman b. Maz'un için pekçok ağladığından kinayedir. Bey-hakî'nin
Süneninde bu hadis "Rasûlullah (s.a.v.) ölmüş olan Osman b. Maz'-un'un
yanına girdi, yüzünü açtı, sonra üzerine kapanıp onu öptü ve ağladı. Hatta ben
gözyaşlarının yanağına akmakta olduğunu gördüm." anlamına gelen lafızla
rivayet edilmiştir.
Osman b. Maz'un (r.a):
İsmi, Osman, Künyesi,
Ebû Said, babası Maz'un, validesi Sahile b inti Elabes, Nesebi, Osman b. Maz'un
b. Habib b. Vehb İbn Huzafe b. Cümh b. Amr b. el-Cümhî. İbn İshak'a göre,
İslâmiyete ilk girenlerin ondördüncüsüdür.
Hz. Osman b. Maz'un
ailesi ile birlikte Habeşistan'a hicret edenler arasında idi. Bilahare
kendilerine bütün Kureyş'in müslüman olduğu şayiası erişince, Mekke'ye
dönmüşlerdi. Fakat Mekke'ye yaklaştıkları sırada aldıkları haberlerin yanlış
olduğunu ve Mekke'ye açıktan açığa girdikleri takdirde müthiş husumetlerle
karşılaşacaklarını ve en şiddetli intikamlara maruz kalacaklarını anlamışlar,
bu yüzden herbirisi müşriklerden bir dostuna iltica ederek onun himayesinde
şehre girmeye mecbur olmuşlardı. Hz. Osman b. Maz'un da ancak Velid b.
Muğire'nin himayesini te'min ettikten sonra, Mekke'ye girebilmişti. Fakat daha
sonra bir müşrikin himayesinde Mekke'ye girmenin ağırlığı altında ezilmeye
başladığından "bir müşrik'in himayesine lüzum hissetmediğini, Allah'ın
himayesinin kendisine kâfi geleceğini" ilave ederek kendini bir müşrik'in
minnet ve esaretinden kurtardı.
Rasûl-ü Ekrem'in süt
kardeşi olan Hz. Osman b. Maz'un bütün hayatını Allah yoluna vakfetmek, tam
bir zühd içinde yaşamak isteyen bir zattı. Hatta bunun için bütün şehvani
kuvvetlerini ta'diî etmek istemişti. Fakat Ra-sûlü Ekrem buna izin vermedi.
Rasûlü Ekrem buna muvafakat etmiş olsaydı, ashabdan birçokları bu hareketi
takibedecekti.
Hz. Osman Bedir
savaşında hasta idi, tedavisine gayret edilmekle beraber iyileşemedi.
Hicretten otuz ay sonra ebediyyet âlemeni göç etti.[Genceli Ali, Asr-ı Saadet,
II- 209,212.] Muhacirlerden Medine'de vefat eden ve Baki' mezarlığına
defnedilen ilk zat O'-dur. Rahmetullahi aleyh.