NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْعَلَاءِ
أَخْبَرَنَا
ابْنُ بِشْرٍ
عَنْ
مِسْعَرٍ عَنْ
سِمَاكٍ عَنْ
عِكْرِمَةَ
يَرْفَعُهُ
قَالَ
وَاللَّهِ
لَأَغْزُوَنَّ
قُرَيْشًا
ثُمَّ قَالَ
إِنْ شَاءَ
اللَّهُ ثُمَّ
قَالَ
وَاللَّهِ
لَأَغْزُوَنَّ
قُرَيْشًا
إِنْ شَاءَ
اللَّهُ
ثُمَّ قَالَ
وَاللَّهِ
لَأَغْزُوَنَّ
قُرَيْشًا
ثُمَّ سَكَتَ
ثُمَّ قَالَ
إِنْ شَاءَ
اللَّهُ
قَالَ أَبُو
دَاوُد زَادَ
فِيهِ
الْوَلِيدُ
بْنُ مُسْلِمٍ
عَنْ شَرِيكٍ
قَالَ ثُمَّ
لَمْ
يَغْزُهُمْ
İkrime'den merfu’ olarak
rivayet edildiğine göre; Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Selem:
"Vallahi Kureyş'le
savaşacağım" buyurmuş, sonra" İnşallah" demiştir. Daha sonra,
"İnşaallah, vallahi Kureyş'le savaşacağım" buyurmuştur.
Yine, "Vallahi
Kureyş'le savaşacağını" deyip susmuş, daha sonra da "İnşaallah"
demiştir.
Ebû Dâvûd dedi ki: Velid
b. Müslim bu hadiste Şerik'ten, "Sonra onlarla savaşmadı" dediğini
ilâve etmiştir.
İzah:
Bu rivayette nadisin
merfu oluşu bildiriliyor. Ayrıca yukarıdakinden farklı olarak, Hz. Nebi'in
Kureyş'le savaşmak için ettiği üç yeminin birbirinden farklı olduğu görülüyor.
İlk yeminden biraz sonra istisnada bulunmuş, fakat 0rada sustuğuna işaret
edilmemiştir. İkinci yeminden sonraki istisna fasılasız olmuştur. Üçüncü
yeminden sonra ise biraz susmuş ve sonra istisna etmiş, (inşaallah) demiştir.
Bu rivayet, yemin ile istisna arasına giren birazcık susmanın istisnanın
sıhhatine mani olmadığını söyleyenler için delildir.
Yemin ile istisna
arasının bitişik olmasını şart koşan Hanefîler, Nebi s.a.v.'in bu rivayette
belirtilen susuşunun bir özre mebni olduğunu söylerler; şu âyeti de izahlarına
delil gösterirler:
"Herhangi bir şey
için, Allah'ın dilemesi dışında; 'Ben yarın onu yapacağım' deme." (Kehf
23)