NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُحَمَّدٍ
النُّفَيْلِيُّ
حَدَّثَنَا
زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا
أَبُو
الزُّبَيْرِ
عَنْ جَابِرٍ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَا يَبِعْ
حَاضِرٌ لِبَادٍ
وَذَرُوا
النَّاسَ
يَرْزُقُ
اللَّهُ
بَعْضَهُمْ
مِنْ بَعْضٍ
Câbir (r.a)'den,
Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Şehirli, köylü
namına satmasın. İnsanları (kendi hallerine) bırakın. ALLAH (C.C.) onlann
bazısını, bazıları vasıtasıyla rıziklandırır."
İzah:
Müslim, buyu'; Tirmizî,
buyu'; Nesâî, buyu'; İbn Mâce, ticârât; Ahmed b. Hanbel, III, 307, 312, 386,
392.
Hadiste, şehirlinin
köylü namına mal satmasının yasaklanmasmdaki hikmet belirtilmektedir. Görüldüğü
gibi, ticaretteki serbestlik insanların birbirleri sayesinde kâr sağlamalarına
sebeptir. Buradaki kârdan maksat, tarafların birbirlerini kandırmaları değil,
meşru bir şeklide elde ettikleri kârdır.
Hadisin diğer
kaynaklardaki zaptında, "bırakınız" manasındaki kelimesinin yerine,
yine aynı manaya gelen kullanılmıştır.