NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
أَبُو الْأَحْوَصِ
حَدَّثَنَا
عَطَاءُ بْنُ
السَّائِبِ
عَنْ أَبِي
يَحْيَى عَنْ
ابْنِ عَبَّاسٍ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
يَعْنِي
لِرَجُلٍ
حَلَّفَهُ احْلِفْ
بِاللَّهِ
الَّذِي لَا
إِلَهَ إِلَّا
هُوَ مَا لَهُ
عِنْدَكَ
شَيْءٌ
يَعْنِي لِلْمُدَّعِي
قَالَ أَبُو
دَاوُد أَبُو
يَحْيَى
اسْمُهُ
زِيَادٌ
كُوفِيٌّ
ثِقَةٌ
İbn Abbas'tan rivayet
olunduğuna göre;
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) yemin ettir(mek iste)diği bir adama:
"Davacının sende
hiçbir hakkı bulunmadığına dair, kendisinden başka hakiki bir ma'bud bulunmayan
Allah'a yemin et" buyurmuştur.
Ebû Dâvûd dedi ki:
(Ravi) Ebû Yahya'nın adı Ziyâd'dır. Kendisi güvenilir bir kimsedir ve Kûfelidir.
İzah:
Bu hadis-i şerifte
hâkimin mahkemede davalıya nasıl yemin ettireceği açıklanmaktadır.
Hadisin ifadesinden
açıkça anlaşılacağı üzere, Rasûl-i Zîşan Efendimiz, mahkemede huzura gelen
davacı’dan;"Kendisinden başka ilâh olmayan Allah'a yemin ederim."
şeklinde yemin etmesini istemiştir.
Her ne kadar Allah (Celle
Celaluhu)'nun sıfatlarını anmadan sadece, "Vallahi" Allah'a yemin
ederim" şeklinde yemin ettirmek yeterli ise de, sıfatlarını zikrederek
edilen yemin daha kuvvetli olduğundan bu şekilde yemin ettirmesi daha da
isabetli olur.
el-İhtiyâr müellifi
Mavsilî bu mevzuda şöyle diyor:
"Allah'tan başka
hiçbir şeye yemin edilmez. Hâkim isterse Allah'ın sıfatları ile yemini daha da
kuvvetlendirir. Yeminin tekrarlanmasında ihtiyat vardır. Zaman ve mekân ile
yemin kuvvetlendirilmez. Yahudiye, "Musa (a.s)'ya Tevrat'ı indiren Allah
Teâlâ'ya yemin ederim" diye yemin ettirilir. Mecusilere, "Ateşi
yaratan Allah'a"; putperestlere de sadece; Allah'a diye yemin ettirilir.
Bu sınıflara, tapındıkları mabetlerde yemin verdirilmez."[Bk. el-İhtiyâr
Tercemesi, 125-126.]