NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
قُدَامَةَ
وَمُؤَمَّلُ
بْنُ هِشَامٍ
قَالَ ابْنُ
قُدَامَةَ
حَدَّثَنِي
إِسْمَعِيلُ
عَنْ بَهْزِ بْنِ
حَكِيمٍ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
جَدِّهِ
قَالَ ابْنُ قُدَامَةَ
إِنَّ
أَخَاهُ أَوْ
عَمَّهُ وَقَالَ
مُؤَمَّلٌ
إِنَّهُ
قَامَ إِلَى
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ وَهُوَ
يَخْطُبُ
فَقَالَ
جِيرَانِي
بِمَا أُخِذُوا
فَأَعْرَضَ
عَنْهُ
مَرَّتَيْنِ ثُمَّ
ذَكَرَ شَيْئًا
فَقَالَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
خَلُّوا لَهُ
عَنْ جِيرَانِهِ
لَمْ
يَذْكُرْ
مُؤَمَّلٌ
وَهُوَ يَخْطُبُ
İbn Kudâme'nin dedi(ğine
göre, Behz b. Hakim b. Muâviye'nin dedesi olan. Muâviye îbn Hayde'nin) kardeşi
ya da amcası: Müemmel'in söyledi (ğine göre ise Muâviye'nin bizzat) kendisi
kalkıp hutbe okumakta olan Hz. Nebi'e varmış ve iki defa:
Komşularım niçin
tutuklandılar? diye sormuş. Sonra cevap alamayınca bir şeyler daha söylemiş.
Bunun üzerine Nebi (s.a.v.):
"Onun komşularım
serbest bırakınız" buyurmuş.
(Ancak) Müemmel, (İbn
Kudâme'nin rivayetinde geçen) "hutbe okumakta olan" sözünü rivayet
etmemiştir.
İzah:
Ahmed b. Hanbel, V, 2,
4.
Bu hadis-i şerif
Musannif Ebû Davud'a, biri Muhammed b. Kudâme; diğeri de Müemmel b. Hişâm
yoluyla olmak üzere iki yoldan ulaşmıştır. Şu farkla ki, İbn Kudâme'nin
rivayetine göre, tutuluların niçin tutuklandıklarını Öğrenmek üzere Hz.
Nebi'in huzuna giden kimse Muâviye b. Hayde'nin kardeşi veya amcasıdır.
Müemmel b. Hişâm'ın rivayetine göre; sözü geçen şahıs Muâviye b. Hayde'nin
bizzat kendisidir. Bir de Müemmel'in rivayetinde Hz. Nebi'in o anda hutbe okumakta
olduğundan söz edilmiyor. Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde açıklandığı üzere,
Hz. Nebi'in huzuruna varan Muâviye'nin kardeşi veya amcası; komşularının niçin
tutuklandıklarını iki defa sorup cevap alamayınca Hz. Nebie hitaben: "Eğer
bu insanları tutukladığını halka söylersem, senin insanları serden men ettiğini
hem de şerri bizzat kendinin işlediğini söylerler" demiş. Bunu duyan
Muâviye, Hz. Nebi'in bu sözleri duyup halka beddua edeceğinden korktuğu için
sözle araya girmişse de Hz. Peygamber muhatabına yönelerek: "Demek siz
bana böyle söylüyorsunuz. -Veya, içinizden biri bana bunu söylüyor öyle mi?-
Oysa bu işi ben yapmışsam onun vebali bana aittir, size değildir" demiş,
ve sonra:"Onun komşularını bırakıverin" buyurmuş. Hz. Nebi'in söz
konusu sanıkları tutuklaması aslında son derece makul ve meşru bir uygulama
olduğu halde, kendisi fevkalâde bir mekârim-i ahlâk sahibi olduğu için o
kimsenin bu saygısızca tutumu karşısında hiddete ve öfkeye kapılmamış, ona
komşularını serbest bırakmakla karşılık vermiştir.[El-Benna A.A,Biiluğu'l-Emânî
min Esrâri'l-Fethi'r-Rabbânî, XVI, 124.]
Bu hadisle ilgili fıkhı
açıklamalar bir önceki hadisin şerhinde geçmiştir.