NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سَعِيدُ بْنُ
مَنْصُورٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ الْعَزِيزِ
بْنُ أَبِي
حَازِمٍ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
سَهْلٍ
يَعْنِي
ابْنَ سَعْدٍ
عَنْ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
وَاللَّهِ
لَأَنْ
يَهْدِيَ
اللَّهُ
بِهُدَاكَ
رَجُلًا
وَاحِدًا
خَيْرٌ لَكَ مِنْ
حُمْرِ
النَّعَمِ
Sehl b. Sa'd (r.a)'dan
rivayet olduğuna göre Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a yemin
olsun ki senin hidayete vesile olman sayesinde Allah'ın bir adam'a hidayet
vermesi, senin için kırmızı develer(i elde etmenden daha hayırlıdır."
İzah:
Buhari, cihad,
fedâilüssahâbe, meğazi; Müslim, fedâiiüssatıâbe; Tirmizî, vitr; İbn Mâce,
ikame; Dârimî, salât
Bu babda gelmiş olan
hadisler Kitap ve sünneti ve bunlardan çıkartılan dinî ilimleri yaymanın
faziletine delâlet etmektedir.
Bunlardan, 3659
numaralı hadis-i şerifte ilmin müslümanlar arasında ve nesilden nesile
aktarılması emredilirken, 3660 numaralı hadis-i şerifte "el-cezaü min
cinsil amel" kaidesince, dinî ilimleri nesiller arasında yayarak ilmin
parlamasına vesile olan kimselerin yüzlerinin mırlamp parlaması,dünya ve
ahirette ak çıkması için Hz. Nebi tarafından dua edilmektedir. Fıkıh ilmine
vâkıf olmadığı için hafızasındaki hadislerden hüküm çıkarmaya gücü yetmeyen
hadis hafızlarının bildikleri hadisleri onlardaki hükümleri kavrayan ve bu
hükümlerle müslümanların müşkillerini çözebilen fıkıh âlimlerine
aktarmalarının önemine işaret edilmekte ve bildiği hadisleri rivayet eden
kişilerin nasıl bir hayra vesile olacaklarına dikkat çekilmektedir. 3660
numaralı hadis-i şerif hakkında Hattâbî şöyle diyor: "Bu hadiste geçen,
"Fıkıh ilmine malzeme teşkil edecek hadisleri bilen nice kimseler vardır
ki" cümlesi, fıkıh ilmini en son derecesine kadar bilemeyen bir kimsenin,
hadisi kendi anlayışına göre kısaltarak rivayet etmesinin caiz olmadığına
delâlet eder. Çünkü fıkhın inceliklerine lâyıkıyla vâkıf olmayan kimse onu
kısaltırken hadis-i şeriften hüküm çıkarmaya vesile olacak incelikleri
bilmeden hazfeder. Dolayısıyla hadisten beklenen gaye kaybolup gider.
Bu husus aynı zamanda
fıkıh ilmini öğrenmenin farz olduğuna delâlet etmekte ve hadislerdeki manaları
ve incelikleri iyi kavrayıp meydana çıkarmaya teşvik etmektedir."
3661 numaralı hadis-i
şerifte ise hadislerin tüm insanlar arasında yayılmasına hizmet ederek, bir
kimsenin İslâm hidayetine erişmesine vesile olmanın insanlar tarafından en çok
rağbet edilen ve beğenilen dünya mallarına erişmekten daha hayırlı olduğu
vurgulanmaktadır.