SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

ET’İME BAHSİ

<< 3771 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِيُّ أَخْبَرَنَا وَكِيعٌ عَنْ مُصْعَبِ بْنِ سُلَيْمٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسًا يَقُولُ بَعَثَنِي النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَرَجَعْتُ إِلَيْهِ فَوَجَدْتُهُ يَأْكُلُ تَمْرًا وَهُوَ مُقْعٍ

 

Mus'ab b. Süleym'den şöyle dediği rivayet olunmuştur; Ben Enes'i (şöyle) derken işittim:

 

Nebi (s.a.v.) beni (bir yer'e) göndermişti. Döndüğüm zaman kendisini geriye yaslanmış halde hurma yerken buldum.

 

 

İzah:

Müslim, eşribe; Ahmed b. Hanbel, III, I80.

 

Hattabı nın açıklamasına göre; pek çok kimseler metinde geçen kelimesinin sağa ya da sola yaslanmak anlamına

 

geldiğini zannetmişlerdir. Bu sebeple bazı kimseler hadîs-i şerifi bu yönden ele alarak, sağa veya sola yaslanarak yemek yemenin yemek borusu üzerine yapacağı basınç sebebiyle insanı doyurmayacağı ve bu şekilde yenen yeme­ğin mideye inmesinin zorlaşacağı gibi birtakım tıbbî yorumlara girmişlerdir. Halbuki bu kelime bir tulum veya kesenin ağzını bağlamaya yarayan bağ anlamına gelen kökünden gelmiştir. Bu bakımdan metinde geçen kelimesi "bağlayarak" anlamına gelir. Burada bu kelimeyle anlatıl­mak istenen, minder gibi kaba bir şey üzerine oturmak suretiyle midenin ka­panmasına sebeb olma halidir.

 

Gerçekten bu şekilde kaba ve yumuşak bir şey üzerine oturan kimse mi­desinin ağzını bağlamış ve yemeğe kapatmış olur. İşte Hz. Nebi'in bu hadis-i şerifte ümmetini sakındırmak istediği şey, yemeği bu şekilde otura­rak yemektir. Sağa ya da sola yaslanarak yemek yemek değildir.

 

İbnü'I-Kayyım el-Cevzî ise, Zâdü'l-Meâd isimli eserinde "ittikâ" keli­mesinin:

 

1) Bağdaş kurarak oturmak,

 

2) Bir şeye dayanarak oturmak,

 

3) Sağa veya sola dayanarak oturmak manalarına geldiğini; bu oturuş­lardan üçüncüsü mideye zararlı olduğu için, diğer ikisi de zalimlerin oturuşu olduğu için bu oturuşların üçünün de yasaklanmış olduğunu söylemiştir.

 

Bezlü'l-Mechûd yazarına göre; "Hanefî ulemasından İbn Âbidin, ye­mek yerken bir yere yaslanarak ya da bir yere dayanarak oturmanın hiçbir sakıncası olmadığı görüşündedir. Fetâvâ-yı Hindiyye'de de böyle denilmek­tedir."

 

Ancak yemek yerken bir şeye dayanmakta bir sakınca olmaması bu da­yanmada bir büyüklenme hissinin bulunmamasına bağlıdır.[Allyyü'l-Kârî, Aynü'l-İlm ve Zeynü'1-Hilm, I, 275.]

 

3771 numaralı hadiste geçen … kelimesine gelince, bu kelime ar­kaya yaslanmak manasına gelir. Bu bakımdan musannif Ebû Dâvûd bu ha­disi bu babta zikretmeyi uygun görmüştür.