NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ مُوسَى
الرَّازِيُّ
أَخْبَرَنَا
وَكِيعٌ عَنْ
مُصْعَبِ
بْنِ
سُلَيْمٍ
قَالَ
سَمِعْتُ
أَنَسًا يَقُولُ
بَعَثَنِي
النَّبِيُّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَرَجَعْتُ
إِلَيْهِ
فَوَجَدْتُهُ
يَأْكُلُ
تَمْرًا وَهُوَ
مُقْعٍ
Mus'ab b. Süleym'den
şöyle dediği rivayet olunmuştur; Ben Enes'i (şöyle) derken işittim:
Nebi (s.a.v.) beni (bir
yer'e) göndermişti. Döndüğüm zaman kendisini geriye yaslanmış halde hurma
yerken buldum.
İzah:
Müslim, eşribe; Ahmed
b. Hanbel, III, I80.
Hattabı nın
açıklamasına göre; pek çok kimseler metinde geçen kelimesinin sağa ya da sola
yaslanmak anlamına
geldiğini
zannetmişlerdir. Bu sebeple bazı kimseler hadîs-i şerifi bu yönden ele alarak,
sağa veya sola yaslanarak yemek yemenin yemek borusu üzerine yapacağı basınç
sebebiyle insanı doyurmayacağı ve bu şekilde yenen yemeğin mideye inmesinin
zorlaşacağı gibi birtakım tıbbî yorumlara girmişlerdir. Halbuki bu kelime bir
tulum veya kesenin ağzını bağlamaya yarayan bağ anlamına gelen kökünden
gelmiştir. Bu bakımdan metinde geçen kelimesi "bağlayarak" anlamına
gelir. Burada bu kelimeyle anlatılmak istenen, minder gibi kaba bir şey
üzerine oturmak suretiyle midenin kapanmasına sebeb olma halidir.
Gerçekten bu şekilde
kaba ve yumuşak bir şey üzerine oturan kimse midesinin ağzını bağlamış ve
yemeğe kapatmış olur. İşte Hz. Nebi'in bu hadis-i şerifte ümmetini sakındırmak
istediği şey, yemeği bu şekilde oturarak yemektir. Sağa ya da sola yaslanarak
yemek yemek değildir.
İbnü'I-Kayyım el-Cevzî
ise, Zâdü'l-Meâd isimli eserinde "ittikâ" kelimesinin:
1) Bağdaş kurarak
oturmak,
2) Bir şeye dayanarak
oturmak,
3) Sağa veya sola
dayanarak oturmak manalarına geldiğini; bu oturuşlardan üçüncüsü mideye zararlı
olduğu için, diğer ikisi de zalimlerin oturuşu olduğu için bu oturuşların
üçünün de yasaklanmış olduğunu söylemiştir.
Bezlü'l-Mechûd yazarına
göre; "Hanefî ulemasından İbn Âbidin, yemek yerken bir yere yaslanarak ya
da bir yere dayanarak oturmanın hiçbir sakıncası olmadığı görüşündedir.
Fetâvâ-yı Hindiyye'de de böyle denilmektedir."
Ancak yemek yerken bir
şeye dayanmakta bir sakınca olmaması bu dayanmada bir büyüklenme hissinin
bulunmamasına bağlıdır.[Allyyü'l-Kârî, Aynü'l-İlm ve Zeynü'1-Hilm, I, 275.]
3771 numaralı hadiste
geçen … kelimesine gelince, bu kelime arkaya yaslanmak manasına gelir. Bu
bakımdan musannif Ebû Dâvûd bu hadisi bu babta zikretmeyi uygun görmüştür.