NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ دَاوُدَ
بْنِ صَبِيحٍ
حَدَّثَنَا
الْفَضْلُ
بْنُ دُكَيْنٍ
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدٌ
يَعْنِي
ابْنَ شَرِيكٍ
الْمَكِّيَّ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ
دِينَارٍ عَنْ
أَبِي
الشَّعْثَاءِ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
قَالَ كَانَ
أَهْلُ
الْجَاهِلِيَّةِ
يَأْكُلُونَ
أَشْيَاءَ
وَيَتْرُكُونَ
أَشْيَاءَ
تَقَذُّرًا
فَبَعَثَ
اللَّهُ
تَعَالَى
نَبِيَّهُ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
وَأَنْزَلَ كِتَابَهُ
وَأَحَلَّ
حَلَالَهُ
وَحَرَّمَ حَرَامَهُ
فَمَا
أَحَلَّ
فَهُوَ
حَلَالٌ وَمَا
حَرَّمَ
فَهُوَ
حَرَامٌ
وَمَا سَكَتَ عَنْهُ
فَهُوَ
عَفْوٌ
وَتَلَا قُلْ
لَا أَجِدُ
فِيمَا
أُوحِيَ
إِلَيَّ
مُحَرَّمًا
إِلَى آخِرِ
الْآيَةِ
İbn Abbas'dan şöyle
dediği rivayet olunmuştur:
Cahiliyye (dönemi) halkı
bazı şeyleri yerlerdi, bazı şeyleri de tiksindiklerinden dolayı yemezlerdi.
Derken yüce Allah, Nebiini (s.a.v.) gönderdi ve Kitab'ını indirdi. Helâlini ve
haramını açıkladı. Artık o'nun haram kıldığı haramdır, helâl kıldığı da
helâldir. Hakkında açıklama yapmadığı ise affedilmiştir. Sonra,
"De ki: Bana
vahyolunanda (bu haram dediklerinizi) yiyen kimse için haram edilmiş bir şey
bulamıyorum"[En'am 145] âyetini sonuna kadar okudu.
İzah:
Buhari, tefsir; Müslim,
zekât; Tirmizî, libas; İbn Mâce, et'ime
Bu hadis-i şerif,
eşyada asi olan şeyin ibâhe olduğunu söyleyenlerin delilidir. Bu neticeye göre
her hangi bir şey veya menfaati yasaklayan sahih nass bulunmaz veya bulunur da delâleti
kat'î olmazsa o şey hakkında haram hükmü de sözkonusu olmaz. Şu âyet-i
kerimelerden de bu gerçeği Öğreniyoruz: "Yerde olanların hepsini sizin
için yaratan odur."[Bakara 29]
"Göklerde olanları, yerde olanları hepsini sizin buyruğunuz altına
vermiş."[Câsiye 13]