NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ بْنُ
عُبَادَةَ
الْوَاسِطِيُّ
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ
يَعْنِي
ابْنَ
هَارُونَ
أَخْبَرَنَا
إِسْرَائِيلُ
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ بْنُ
جُحَادَةَ
عَنْ
عَطِيَّةَ
الْعَوْفِيِّ
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
الْخُدْرِيِّ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ أَفْضَلُ
الْجِهَادِ
كَلِمَةُ
عَدْلٍ عِنْدَ
سُلْطَانٍ
جَائِرٍ أَوْ
أَمِيرٍ
جَائِرٍ
Ebû Said el-Hudri şöyle
demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)
"En efdal cihad,
zalim sultanın -veya zalim emirin-[Şek ravilerden birinindir] yanında adaleti
söylemektir." buyurdu.
İzah:
Tirmizi, fiten: İbn
Mace, filen; Nesai, biat; Ahmed. b. Hanbel III, 19, 61; IV, 314, 315.
Hadisin Tirmizi'deki
rivayetinde, "en efdal cihad" yerine "cihadın en
efdalindendir." denilmektedir. İbn Mace'nin bir rivayetinde de
"adaleti söylemek" yerine "hakkı söylemek" denilmiştir.
Zalim sultanın yanında
hakkı veya adaleti söylemekten maksat ona iyiliği hatırlatıp kötülükten
men'etmektir. Bu hareketin en efdal cihad oluşu Hattabi'nin dediğine göre şu
yöndendir: "İnsan düşmanla savaş ettiği zaman galip mi geleceği, mağlup
mu olacağı belli değildir. Mağlubiyetten korktuğu gibi galibiyet umudunu da
taşır. Ama zalim bir hükümdarın yanında hakkı söyler onu kötülükten men etmeye
çalşırsa kesin bir şekilde kendisini tehlikeye atmıştır."