NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
بَشَّارٍ
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
جَعْفَرٍ
عَنْ شُعْبَةَ
عَنْ أَبِي
بِشْرٍ عَنْ
خَالِدِ بْنِ
عُرْفُطَةَ
عَنْ حَبِيبِ
بْنِ سَالِمٍ
عَنْ
النُّعْمَانِ
بْنِ بَشِيرٍ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي
الرَّجُلِ
يَأْتِي
جَارِيَةَ
امْرَأَتِهِ
قَالَ إِنْ كَانَتْ
أَحَلَّتْهَا
لَهُ جُلِدَ
مِائَةً وَإِنْ
لَمْ تَكُنْ
أَحَلَّتْهَا
لَهُ رَجَمْتُهُ
Nu’man b. Beşir (r.a),
karısının cariyesi ile cinsi ilişkide bulunan kişi hakkında Rasulullah
(s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
"Eğer karısı,
cariyesini kocasına helâl etmişse (onunla cinsî ilişkide bulunmasına izin
vermişse) yüz değnek vurulur. Helâl etmemişse recmederim."
İzah:
Bu iki rivayetin ifâde
ettiği hüküm aynıdır. Birisinde^ Nurnan b. Beşir (r.a) Rasulullah (s.a.v.)'den
duyduğunu söylemiş, öbüründe de uygulamıştır. Her iki rivayetin, Nûman b.
Beşir'den aynı anda duyulmuş olması mümkün olduğu gibi, farklı zamanlarda
vürûdu da mümkündür.
Bu rivayetler hadis
ulemâsı tarafından hayli tenkid edilmiştir;
Hattâbi "Bu hadis,
muttasıl değildir, onunla amel edilmez" der.
Tirmizi: "Nûman
hadisinin isnadında ızdırap var, Muhammed b. İsmail'e bu hadisi sordum, Ben bu
hadisi kabul etmem dedi" demektedir.
Nesâi: "Nûmân'ın
bütün hadisleri muzdaribtir" demiştir.
Ulema, raviler arasında
bulunan, Halid b. Urfuta'nın mechûl olduğunu söylerler.
İbnü'l-Arabi'nin
beyânına göre; karısının izni ile, onun cariyesi ile cinsi temas kuran kişiye
yüz sopa vurulması had değil, tazirdir. Ancak suç büyük olduğu için had
sınırına varan bir ceza öngörülmüştür. Çünkü, -Sindî'nin de dediği gibi - evli
(muhsan) olan birisinin zina etmesi hâlinde uygulanacak ceza recmdir. Başka bir
ceza yoktur. Herhalde bu adama recm cezasının uygulanmayışına sebep; kadının
cariyesini helâl kılmasının bir şüphe doğurmasıdır. Kadının cariyesini
kocasına ariyet olarak vermesi, onu kocasına helâl kılmasa da zayıf bir şüphe
doğurur. Bu şüphe de recmin düşmesine sebep olur. Tabi bu izah yukarıdaki
rivayetlerin sahih sayılması halinde söz konusudur. Üstelik bundan sonra
gelecek olan rivayette, Seleme b. Muhabbık; Rasulullah'ın, karısının cariyesi
ile cinsel ilişkide bulunan şahsa had uygulamadığını söylemiştir.
Gerek ashab, gerekse
daha sonraki ulemâ karısının cariyesi ile cinsel ilişki kuran kişiye verilecek
ceza konusunda ihtilâf halindedirler.
Hattabfnin nakline
göre; Ömer. b. el-Hattab ve AH b. Ebî Talib (radı-yallâhü anhumâ), bu durumdaki
bir kişinin recmedilmesi gerektiğini söylerler. Atâ b. Ebî Rebah, Katâde,
Mâlik, Şafiî, Ahmed ve İshak da aynı
görüştedirler.
Zührî ve Evzâî'ye göre
sopa vurulur, ama recmedilmez.
İmâm Ebû Hanife ve talebelerine
göre; adam karısının cariyesi ile zina ettiğini; ikrar ederse recmedilir, Ben,
onun bana helâl olduğunu zannettim, derse had uygulanmaz.
Sûfyân-ı Sevm'den de;
"eğer bu işi yapan adam, cahilliği bilinen birisi ise ta'zir edilir, had
uygulanmaz" dediği rivayet edilmiştir.
Avnü'l-Mâbûdda,
Haılâbî'nin aksine Ahmed ve İshak'ın, mezheplerinin Nûman b. B esir'in
naklettiği şekilde olduğu Şevkânî'nin de bunu sahih bulduğu söylenmektedir.