NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ ثَابِتٍ
الْبُنَانِيِّ
عَنْ
سُمَيَّةَ
عَنْ
عَائِشَةَ
رَضِيَ اللَّهُ
عَنْهَا
أَنَّهُ
اعْتَلَّ
بَعِيرٌ
لِصَفِيَّةَ
بِنْتِ
حُيَيٍّ
وَعِنْدَ زَيْنَبَ
فَضْلُ
ظَهْرٍ
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لِزَيْنَبَ
أَعْطِيهَا
بَعِيرًا
فَقَالَتْ
أَنَا أُعْطِي
تِلْكَ
الْيَهُودِيَّةَ
فَغَضِبَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَهَجَرَهَا
ذَا
الْحِجَّةِ
وَالْمُحَرَّمَ
وَبَعْضَ صَفَرٍ
Âişe (r.anhâ)'den rivayet
edildiğine gör;) (hac yolculuğu esnasında, Hz. Nebi'in hanımı) Safiyye bintü
Huyey'in devesi hastalanmış ve (Hz. Nebi'in diğer hanımı) Zeyneb'in yanında da
fazladan (yedek) bir deve varmış. Rasûlullah (s.a.v.) de Hz. Zeyneb'e:
(Bu) deveyi Safiyye'ye
ver; diye emretmiş (Hz. Zeyneb ise)
"Ben (Bu deveyi) şu
Yahudiye mi vereceğim?" karşılığını vermiş. Bunun üzerine Rasûlullah
(s.a.v.) öfkelenmiş ve Zilhicce ile Muharrem aylarında ve biraz da saf er
ayında Hz. Zeyneb'e küs durmuş.
İzah:
Bu hadis-i Şerifler,
Allah'ın Rasulünün emirlerine uymayan
kimselerden selamı ve ilişkiyi kesmenin caizliğine açıkça delâlet
ettiklerinden. Sünnet çizgisinden sapan bid'at ehliyle ilişkiyi kesip onların
selâmını bile almamanın caizliğine evleviyyet-le delâlet eder.
Rasul-i Zişan
efendimiz, diğer bir hadis-i şeriflerinde de: "Yahudi ve hıristiyanlara
selam vermeyiniz" buyurmuştur.İmam-ı Nevevi'nin açıklamasına göre:
"Şafii alimlerinden bazıları gayr-i müslimlere selam vermenin haram değil
mekruh olduğunu savunmuşlardır." Kadı îyaz da zaruret karşısında onlara
selam vermenin caiz olduğu görüşündedir.