NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ مُوسَى
الرَّازِيُّ
حَدَّثَنَا
مُبَشِّرٌ
الْحَلَبِيُّ
عَنْ
تَمَّامِ
بْنِ نَجِيحٍ
عَنْ كَعْبٍ
الْإِيَادِيِّ
قَالَ كُنْتُ
أَخْتَلِفُ
إِلَى أَبِي
الدَّرْدَاءِ
فَقَالَ
أَبُو الدَّرْدَاءِ
كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا جَلَسَ
وَجَلَسْنَا
حَوْلَهُ
فَقَامَ
فَأَرَادَ
الرُّجُوعَ نَزَعَ
نَعْلَيْهِ
أَوْ بَعْضَ
مَا يَكُونُ
عَلَيْهِ
فَيَعْرِفُ
ذَلِكَ
أَصْحَابُهُ
فَيَثْبُتُونَ
Ebu'd Derdâ (r.a.) dedi
ki:
Rasûlullah (s.a.v.),
(bir yerde) oturduğunda biz de etrafında oturduk muydu (Nebi yerinden) kalkar
da (biraz sonra) yerine tekrar dönmek ister de ayakkabılarını ya da üzerinde
bulunan birşeyi çıkarır (kalktığı yere bırakır)sa (Hz. Nebi'in) sahabileri
(onun bu hareketinden) geriye döneceğini anlarlar ve yerlerinden ayrılmazlardı.
İzah:
Bu hadis-i şerif, biraz
sonra dönmek üzere oturduğu yerden kalkarken oraya bir eşyasını koyan kimsenin
o yere oturmaya herkesten daha çok müstehak olduğunu ifade etmektedir. Ancak
bu hadisin senedinde "Temmam İbn Necih" .vardır. Münzirî'nin
açıklamasına göre bu zatın Dımaşklı olduğunu söyleyenler olduğu gibi,
Malatya'da dünyaya gelip Haleb'e yerleştiğini söyleyenler de vardır.
Her ne kadar Yahya İbn
Maîn bu zatın güvenilir bir zat olduğunu söy-Iemişse de İbn Adiyy güvenilmez
bir kimse olduğunu, bu zatın hadis aldığı kimselerden, hiçbir güvenilir
râvinin hadis almadığım söylemiştir.
Ebu Hatem er-Razi'ye
göre ise bu zatın rivayetleri genellikle sağlam ravilerin rivayetlerine
aykırıdır. İbn Hıbbân da bu görüştedir. Hatta İbn Hıbben; bu zat güvenilir
kimselerin ağzından birçok hadis uydurmuştur ve mevzumuzu teşkil eden hadis de
bunlardan biridir, demiştir.