NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
عَنْ ابْنِ
عَجْلَانَ عَنْ
سَعِيدٍ
الْمَقْبُرِيِّ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
عَنْ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنَّهُ
قَالَ مَنْ
قَعَدَ
مَقْعَدًا
لَمْ
يَذْكُرْ
اللَّهَ
فِيهِ
كَانَتْ
عَلَيْهِ
مِنْ اللَّهِ
تِرَةٌ
وَمَنْ
اضْطَجَعَ مَضْجَعًا
لَا يَذْكُرُ
اللَّهَ
فِيهِ كَانَتْ
عَلَيْهِ
مِنْ اللَّهِ
تِرَةٌ
Ebu Hureyre'den (rivayet
edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Kim, bir mecliste
oturur da orada Allah'ı zikretmezse, onun hakkında Allah'ın bir intikamı olur.
Kim de bir yerde yatar da orada Allah'ı zikretmezse (bu halinden dolayı) o adam
hakkında Allah'ın bir intikamı olur."
İzah:
İbn Esir, en-Nihâye
isimli eserinde "tire" kelimesini noksanlık diye tercüme etmişse de
Kamus yazarı bu kelimeyi "öc ve intikam" diye tercüme etmiştir. Biz
de bu manayı tercih ettik.
Binaenaleyh, insanın
Allah'ın bunca nimetlerine bigane kalarak saatlerini Allah'ı ve emirlerini
hatırlamadan ve hatırlatmadan gâfîlane geçirmesi büyük bir sorumluluğu
gerektirir.
Hadis-i şerif, Allah'ın
bu gibi kimseleri bu nankörlüklerinden dolayı hesaba çekip öç alacağına dair
tehdidi bulunduğunu ifade etmektedir.
Ancak Hafız Münzirî
senedinde Muhammed İbn Aclan bulunduğu gerekçesiyle bu hadisi tenkid etmiştir.