NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
حُسَيْنُ
بْنُ مُعَاذِ
بْنِ خُلَيْفٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْأَعْلَى
حَدَّثَنَا
سَعِيدٌ
الْجُرَيْرِيُّ
عَنْ أَبِي
الطُّفَيْلِ
قَالَ
رَأَيْتُ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ قُلْتُ
كَيْفَ
رَأَيْتَهُ
قَالَ كَانَ أَبْيَضَ
مَلِيحًا
إِذَا مَشَى
كَأَنَّمَا يَهْوِي
فِي صَبُوبٍ
Said el-Cüreyrî dedi ki:
Ebu'tTufeyl:
Ben Rasûlullah
(s.a.v.)'i gördüm, dedi. Ben:
Onu nasıl gördün? diye
sordum,
Beyaz tenli, sevimli
idi. Yürürken sanki yokuş aşağı inermiş gibiydi, cevabını verdi.
İzah:
Müslim, fedail; Ahmed
b. Hanbel, V. 454.
Fahr-i Kâinat efendimiz
hazretlerinin yolda yürüyüşleri hakkında Hz, Alı (kv.) efendimizin şöyle dediği
rivayet edilmiştir: "Hz. Nebi önüne meylederek yürürdü." Ebu Hüreyre
hazretleri de: "Yere ayağını bastığı zaman ayağının tümü ile basardı."
(Yani kibarlık olsun diye ayağının ucuna basmaz, kibarlık taslamazdi) demiştir.
Bir rivayette de şöyle
buyurulmuştur:
"Rasûlullah
(s.a.v.) hazretleri yürüdüğü zaman organlarını sıkıca tutardı, hiç
gevşetmezdi." Rivayete göre Veda Haccında yaya yürüyen ashab (r.anhum) Nebi
efendimize hızlı yürüyüşünü hatırlatarak biraz yavaş yürümesini istediler de
onlara koşarak kendisine yetişmelerini tavsiye etti.
Mübarek yüzlerinin
rengi hakkında ulu sahabelerin hepsi de "Beyaz idi" demişlerdir. Hz.
Ali "Mübarek yüzü beyaz idi ve kırmızılığı da vardı" derken Hz.
Efıes; "Alında katışık bulunduğu, beyaz idi" demiştir.