NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ هِشَامِ
بْنِ
عُرْوَةَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ
عَائِشَةَ
قَالَتْ
كُنْتُ
أَلْعَبُ بِالْبَنَاتِ
فَرُبَّمَا
دَخَلَ
عَلَيَّ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
وَعِنْدِي
الْجَوَارِي
فَإِذَا دَخَلَ
خَرَجْنَ
وَإِذَا
خَرَجَ
دَخَلْنَ
Hz. Âişe'den dedi ki: Ben
kız (şeklinde yapılmış oyuncaklarla oynardım. Bazan (bu bebeklerle oynarken)
yanımda küçük kızlar da bulunurdu. Rasûlullah (s.a.v.) de yanıma giriverirdi. O
girince (beni yalnız bırakıp) dışarı çıkarlar. (Rasûlullah yanımdan) çıkınca
da, (içeri ) girerlerdi.
İzah:
Buhari edeb; Müslim,
fedail; İbn Mace, nikâh
Metinde geçen
"benât" kelimesi genellikle "kız çocuklar" şeklinde yapılan
oyuncak bebek demektir. Biz de bu kelimeyi böyle tercüme ettik! Bazıları ise bu
kelimenin "Kızlar" anlamına geldiğini kabul ederek metinde bu
kelimenin yer aldığı cümleye "ben kız çocuklarıyla oynardır'"
şeklinde bir mana vermişler ise de Hafız İbn Hacer, İbn Uyeyne'nin el-Câmi'de
rivayet ettiği "küçük kızlar gelirlerdi de onlar benimle oynarlardı"
mealindeki hadis ile Cerir'in Hişam'dan rivayet ettiği "Ben kızlarla yani
oyuncaklarla oynardım." anlamındaki hadisi delil getirerek bu manayı
reddetmiştir.[İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, XIII, 143.]
Mevzumuzu teşkil eden
bu hadis-i şerif çocukların heykel şeklindeki oyuncaklarla oynamasının caiz
olduğuna delalet etmektedir. Çünkü bu oyunlar çocukların eğitimine yardımcı
olurlar. Bu sebeble cumhuru ulema bu oyuncakların alınıp satılmasını da caiz
görmüşlerdir.
Bazılarına göre oyuncak
bebekler hakkındaki bu cevaz, sonradan nesh edilmiştir. İbn Battal da bu
görüştedir. İbn Ebu Zeyd'den rivayet edildiğine göre İmanı Malik kişinin
kızlarına böylesi oyuncaklar satın almasını kerih görürmüş. Davudi bu
görüştedir.
Beyhakî'ye göre Hz.
Nebi'in Hz. Aişe'ye bu oyuncaklarla oynamasına izin vermesi, bu mevzudaki
yasağın gelmesinden Önce idi. İbn Cevzî de bu görüştedir.[İbn Hacer, Fethü'l
Bari, XIII, 143.]
Hz. Nebi'in Hz. Aişe'ye
bu izin vermesini Hz. Aişe'nin o sırada henüz ergenlik çağma gelmemiş olmasına
bağlıyanlar da vardır. En ihtiyatlı olanı bu gibi şüpheli işlerden
kaçınmaktır. Bu mevzuda (227) no'-lu hadisin şerhine de müracaat edilebilir.