NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ هِشَامِ
بْنِ عُرْوَةَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ
عَائِشَةَ
رَضِيَ اللَّهُ
عَنْهَا عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ لَا
يَقُولَنَّ
أَحَدُكُمْ
جَاشَتْ
نَفْسِي
وَلَكِنْ
لِيَقُلْ لَقِسَتْ
نَفْسِي
Aişe (ranha)'dan
(rivayet edildiğine göre) Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Sakın biriniz içim
bulandı, demesin, fakat nefsim kötüleşti, desin."
Diğer tahric: Buhari,
edeb; Müslim, edeb: Ahmed b. Hanbel. VI. 51.66. 209. 231, 281.
AÇIKLAMAKSI:
İmam Hattabi'nin de
açıkladığı gibi aslında "lekise” ve “habuse” fiilleri arasında mana
bakımından bir fark yoksa da, yani her ikisi de pis oldu, kötü oldu anlamına
gelirlerse de Resulü Zişan efendimiz "habüse" kelimesinin çirkinliği
ve insan üzerindeki nefret uyandırıcı olumsuz te'siri sebebiyle ümmetine bu
kelimeyi bırakıp yerine daha edebî ve nefret uyandırıcı yönü daha az olan
"lakıset" kelimesini kullanmalarını tavsiye etmiştir. Çünkü insanın
kendi nefsi hakkında ya da belli bir şahıs hakkında böyle nefret uyandıran bir
kelime kullanması hiç de akıllıca bir iş değildir.
"İçi dışına
çıkacak, kusacak hale geldi" demek olan "Caşe" fiilini terk edip
yerine "lakıset" fiili kullanmalarını tavsiye buyurması da yine aynı
hikmete mebnidir. Resul-ü zişan efendimizin ümmetine olan bu tavsiyesinde
onları sürekli edebli ve mantıklı olmaya, herşeyin güzelini kullanıp çirkinini
terk etmeye teşvik gayesi mevcuttur.