SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

EDEB BAHSİ

<< 5044 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ عَنْ أَبِي قِلَابَةَ عَنْ بَعْضِ آلِ أُمِّ سَلَمَةَ كَانَ فِرَاشُ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَحْوًا مِمَّا يُوضَعُ الْإِنْسَانُ فِي قَبْرِهِ وَكَانَ الْمَسْجِدُ عِنْدَ رَأْسِهِ

 

Ümmü Seleme'nin aile fertlerinin birinden (rivayet edildiğine göre)

 

Nebi (s.a.v.)'in yatağı(nın konumu) insanın kabrine konuluşu gibiymiş. Mescid de baş tarafında (kalır) imiş.

 

 

İzah:

Hadis-i şerif, Resul-i Zişan efendimizin yatağa  yatarken aynen kabirde yatar gibi yüzü kıbleye gelecek şekilde, sağ kolu üzerine yattığını, yatağının da buna göre konmuş olduğunu ifade etmektedir.

 

Yine bu hadis-i şeriften anlaşılıyor ki, Hz. Nebi yatağına bu şe­kilde yatınca Medine'deki Mescid-i Nebevi, baştarafma düşermiş. Bu mevzuda Bezi yazan şunları söylüyor: "İşte metinde geçen "mescid de baştarafında kalırdı" mealindeki cümle bunu ifâde etmektedir.

 

Fakat bu cümlede geçen "mescid" kelimesiyle Hz. Nebiin medine'deki mescidi değil de evinde nafile namazlarını kılmak için tahsis edip seccadesini serdiği yer kasd ediliyorsa o zaman bu söz konusu cümleyle "Hazret-i Nebi'in bütün düşünce ve gayesinin Allah'a kulluk­tan ibaret olduğu, yatağına yatarken geceleyin ilk fırsatta teheccüd nama­zına kalkmak niyyetiyle yattığı" ifade edilerek, Hz. Nebiin yatağı­na kabre'girer gibi girmesine ilaveten aynı zamanda.teheccüd namazına kalkmaya niyyetlenmeden asla yatmadığı da anlatılmak istenmektedir. İmam Gazzâlî (s.a.v.)'da bu konuda şöyle demektedir: "İnsana gereken yatağına girerken kabre konulusunu ve oradaki ahvâ­lini düşünmektir. Özellikle kabre tek başına gireceğini sadece amelleriyle başbaşa kalacağını, bütün yaptıklarından hesaba çekileceğini düşün­mek ve rahat yatağa yatmak için kendini uykuya hazırlamaktan kaçın­maktır. Çünkü uyku bir bakıma hayatın atalete uğraması demek olduğun­dan ölüme benzer."